Osmanlı devleti
modernleşme öncesi dönemde çok geniş sınırlara ulaşan bir yapıya ulaşmıştır. Bu
durum sınırları içinde teknolojik açıdan çok iyi bir organizasyon meydana
getirmesini gerektirmiştir. Sıkı sıkıya merkeze bağlı olan Osmanlı Devletinin
taşra teşkilatının en büyük parçasını eyaletler teşkil etmektedir. İdari yapı
itibariyle eyaletlerde sancaklara, kazalara ve nahiye/köy ünitelerine
ayrılmışlardır. Bu idari mekanizma içerisinde hükümdarın taşradaki temsilcileri
askeri yetkilerde bey unvanlı, Beylerbeyi, idari yetkilerde efendi unvanlı
Kadılar olmuştur.
Osmanlı taşra
teşkilatı uzun ve çeşitli merhalelerden geçtikten sonra 16. Asırda Rumeli,
Anadolu, Arabistan ve Kuzey Afrika’da en gelişmiş şekline ulaşmıştır. Osmanlı
eyalet idaresi daha önceki Türk ve İslam devletlerine ait idari geleneklerden
bir çok unsuru alarak bu teşkilatı geliştirmiştir.
Osmanlı
imparatorluğunun topraklarının eyaletlere ayrılmasında güdülen amaç bunların
iktisadi yönden kendi kendini yönetmesi ilkesidir. Her eyalet imparatorluğun
savunması için gerekli olan ve gelirine göre hissesine düşen askeri de
yetiştirmekle görevli idi. Bu husus Tımar ve Zeamet toprakların temel işlevleri
arasında sayılmıştır.
Osmanlı devletinin
yarı muhtar birimlerden oluşan merkezi devlet yapısı kendi idari gelenekleri
geliştirip uygulamada etkili olmuştur. Geniş bir ülkeye sahip bir devletin bu
vasfı sağlayabilmesi ancak sağlıklı bir haberleşme ve ulaşım ağına olmakla
mümkündür. Osmanlılar Bizans ve Selçuklulardan devraldıkları ulaştırma
imkânlarını geliştirmişlerdir. İpek yolunun devamını oluşturan yolların bir
kısmı tekerlekli araçların geçmesine elverişli düz yollardır. Yolların büyük
bir kısmı kervan ulaşımına imkân tanımaktadır.
Osmanlı mekân organizasyonunun
ana politikası içinde Memalik-i Mahruse’nin tümünü kaplayacak mekânın
ulaşılabilirliğini sağlamak önem arz etmektedir. Osmanlı klasik döneminde bunun
için iki yol izlenmiştir. İlki, İstanbul’dan başlayan ve bir taraftan Rumeli
canibinde diğer yandan da Anadolu canibinde sağ, orta ve sol kol adı ile
oluşturulan yol ağı kurulmuştur. Ayrıca bu ana güzergâh talî yollar ile de
genişletilmiştir. Bu yollar üzerinde güvenliği ve ulaşılabilirliği sağlamak
üzere menzil ve derbend teşkilatları işlevsel kılınmıştır. Osmanlıların mekân
entegrasyonu için izledikleri bir diğer metod ise İstanbul’dan itibaren çevreye
doğru genişleyen yol güvenliği çemberleri kurmak olmuştur. Başkent
İstanbul-Hüdavendigar ve İzmit sancaklarının yer aldığı mekânlar bir bütünlük
arz etmektedir.
The Ottoman Empire acquired a structure spreading over immense boundaries in the pre-modernization era. This required a well settled technological organization within its boundaries. The biggest portion of the rural organization of Ottoman Empire consists of States which have close ties to the center. In terms of administrative structure, it was divided into sanjaks, townships and sub-districts/village units. Within this administrative mechanism, the rural representatives of the emperor were "Beylerbeyi" in military authorities who had the title of "Bey" and "Kadi" in administrative authorities who had the title of "Effendi" The Ottoman provincial organization acquired its most advanced form in Rumelia, Anatolia, Arabia and North Africa in the 16th century after passing through long and various stages. Ottoman state administration developed this organization by taking many elements of administrative traditions of previous Turkish and Islamic states. The intended purpose of Ottoman Empire’s separation of its lands into states is the principle of self-governance in terms of economics. Each state was responsible for training soldiers required for its defense and allocated in proportion to its share. This issue was considered to be among the basic functions of Timar and Zeamet lands. The centralized state structure of Ottoman Empire consisting of semi- autonomous units was effective in developing and implementing its own administrative traditions. It is possible for a state having a vast territory to be able to satisfy this qualification only with a healthy transportation and communication network. The Ottomans improved the transportation possibilities inherited from Byzantium and Seljuks. Some of the roads that constitute the Silk Road were straight roads which were available for wheeled vehicles to pass. The large part of the roads enabled caravan transportation. Within the main policy of the Ottoman venue organization it was important to provide accessibility of the venue which will cover the entire Memalik-i Mahruse Two paths were followed for this in the Ottoman classical period. A road network was established with the names of right, middle and left branches where the first one starts from Istanbul and in one hand in the Rumelia Side and on the other hand in the Anatolian side. Besides, this main route was been expanded by secondary routes. In order to provide security and accessibility on these roads menzil and derbend organizations was provided to be functional. Another method pursued by the Ottomans for venue integration was to establish road safety circles that expanded from Istanbul to the periphery. The venues which included the capital İstanbul-Hüdavendigar and İzmit sanjask were constituting an integrity.
Османское государство перед периодом модернизации превратилось в страну с широкими границами. На бескрайних территориях необходимо было технически организовать управление государством. Очень тесную связь разных частей страны с центром Османского государства можно определить через организационные виды управления. Управленческие единицы состояли из унитарных санджаков, казалов и сельских округов. В этом управленческом механизме правитель назначал своего представителя-наместника с воинскими полномочиями в ранге бея, начальника беев, административными полномочиями также наделялись судьи. Османская организация страны после долгих и различных градаций в XVI веке переходит в формы управления на примере Российской, Анатолийской, Аравийской и Северноафриканской систем. Османская структура управления сохранила и некоторые традиционные, сложившиеся ранее, турецкие и исламские элементы. Главной политикой османского территориального разделения страны являлось как можно большее сохранение общих мамлюкско-магрибских принципов. В классическом османском периоде для этого использовались два пути. Первый, начиная от Стамбула в сторону Рима и правее, в сторону Анатолии. Этот путь был построен и назывался правая, средняя и левая сухопутные дороги. Отдельно, по главному маршруту к югу дороги тоже были расширены и модернизированы. Безопасность передвижения на этих дорогах обеспечивалась охранными службами. Для интеграции османидов в территориальную систему управления использовался и второй путь. Он охватывал дорогу от Стамбула к близлежащим территориям. Строились и охранялись кольцевые дороги, которые охватывали расстояние от столичного Стамбула до санджаков Худавендигар и Измит. Таким образом создавалась единая территориальная целостность.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2016 |
Submission Date | December 19, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |