İnsanoğlu yaratıldığı günden bugüne kadar birçok durumla karşılaşmıştır. Bu durumları adlandırma sürecinde bazen tabular oluşturmuş ve bu tabulara inanmaya başlamıştır. Çünkü inanma eylemi insanın yaratılışında var olan bir durumdur. Halk inançları, ilahi dinlerin resmî öğretileri dışında kalan, ancak nesilden nesle sözlü gelenek yoluyla aktarılan ve içeriği daha çok da uğurlu-uğursuz kavramlarıyla doldurulan inanmalar ve bunlara bağlı olarak geliştirilen pratiklerdir. Hayatın her alanında görülen halk inançları, insan hayatı devam ettiği sürece oluşmaya ve gelecek nesle aktarılmaya devam edecektir. Bu aktarım sürecinde yazılı kültürlerin de katkısı elbette vardır. Ele alınan romanın içeriğinde halk inançlarına yönelik bir eleştirel bakış söz konusudur ve bu inançların toplum hayatı içerisindeki olumsuz etkileri romanda konu olarak işlenmiştir.
Mankind is faced with many situations the time it was created until today. While they denominated these situations, they created a lot of taboo and believed in these ones.
Because believe action is a situation which existed in human creation. Superstition are practises and believing which is transmitted through oral tradition from generation to generation, whose contents is filled with concepts of auspicious-in auspicious although they stay out of doctrines of divine religion. As long as human life continues, superstition which are seen in all areas of life continue to occur and to be transferred to the next generation.
There also are role of written cultures in the process of transmission certainly. There is a critical approach to the superstition in the contents of the novel discussed. These beliefs’ negative impacts in the community life is examined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 10, 2016 |
Submission Date | September 26, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 31 |