One of the most influential media theorists, the French postmodernist Jean Baudrillard, emphasized that the impact of modern mass media is significantly different and has deeper effects than the impact of other technologies. According to him, the advent of mass media, especially electronic media such as television, has changed the quality of our lives. Television does not only show us the world, but it determines what the world we live in is actually what it is (Giddens, 2012). Similarly, the Simulation Theory developed by the French thinker Jean Baudrillard explained these facts with the concept of the concept of simulacrum to understand the cultural symbolic system. According to this, the pretense of reality regulates social life. Simulacrum presents a principle of reality with the categories that determine how society understands itself and its environment. Simulacrums organize institutional practices in terms of maintaining and reproducing the status quo. Simulacrum develops slowly (Aydoğan, Yaylacı, 2005). Baudrillard argues that a simulacrum is not a copy of the real but becomes truth in its own right. In this context Baudrillard emphasized that there is no education, but there is a training simulation that masks inequalities that can only arise in advanced capitalism. In this context, the question whether the curriculums be considered as a simulacrum is the main purpose of this study. In the study, Baudrillard philosophy will be examined first. In the second stage, Baudrillard's views will be discussed in terms of needs analysis in curriculum development. In the third stage, Baudrillard's views will be discussed in terms of the economic, social and philosophical foundations of program development. Finally, Baudrillard's views will be examined in terms of program development models.
Günümüzdeki en etkili medya kuramcılarından birisi olan Fransız post modern yazar Jean Baudrillard modern kitle iletişim araçlarının etkisinin diğer teknolojilerin etkisinden daha farklı ve derin olduğunu vurgulamıştır. Baudrillard’a göre, kitle iletişiminin özellikle de televizyon gibi elektronik medyanın gelişi tam da yaşamlarımızın niteliğini değiştirmiştir. Televizyon bize yalnızca dünyayı göstermez, giderek içinde yaşadığımız dünyanın aslında ne olduğunu belirler. Benzer şekilde, Fransız düşünür Jean Baudrillard’ın geliştirdiği “Simülasyon Kuramı” bu olguları kültürel simgesel sistemi anlamada simülakr kavramıyla açıklamıştır. Buna göre, gerçekliğin “gibiliği” ya da gözükmesi, sosyal yaşamı düzenlemektedir. Simülakr, toplumun kendisini, çevresini nasıl anladığını belirleyen kategorilerle birlikte bir gerçeklik ilkesi sunmaktadır. Simülakrlar statükoyu sürdürmek ve yeniden üretmek anlamında kurumsal uygulamalar düzenlemektedir. Simülakr tarihsel olarak yavaş yavaş gelişir. Baudrillard, “Simulacra and Simulation” adlı eserinde eğitimin olmadığını sadece ileri kapitalizmde doğabilecek eşitsizlikleri maskeleyen bir eğitim simülasyonu olduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda “eğitim programları bir simülakr olarak ele alınabilir mi?” sorusu bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Araştırmada önce Baudrillard felsefesi incelenecektir. İkinci aşamada ise eğitimde program geliştirmede ihtiyaç analizi açısından Baudrillard’ın görüşleri ele alınacaktır. Üçüncü aşamada ise program geliştirmenin ekonomik, sosyal ve felsefi temelleri açısından Baudrillard’ın görüşleri ele alınacaktır. Son olarak ise program geliştirme modelleri açısından Baudrillard’ın görüşleri incelenecektir. Çalışma sonuçları literatürle tartışıldıktan sonra konuyla ilgili öneriler belirtilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 20, 2020 |
Acceptance Date | October 7, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 |