18. Yüzyılın sonlarından itibaren meydana gelen savaşların sonunda Osmanlı göç sorunuyla karşı karşıya kalacaktır. 1774- 1920 yılları arasında Kırım’dan Osmanlı coğrafyasına 1783 ve 1860’da kitlesel boyut kazanan nüfus göçleri gerçekleşmiştir. Bu göçlerin en önemli sebebi Müslüman Türk toplumunun değerlerini yaşatamamasıdır. Rumeli ve Anadolu’ya yönelik nüfus göçleri Kırım’ın Türk nüfusunun yok olma mesabesine gelmesine sebebiyet vermektedir. Nitekim Kırım Hanlığı’nın nüfusu 3,5 milyon iken Rus istatistiklerine göre Tavrida adının verildiği Kırım eyaletinin nüfusu 664.592’ye kadar gerilemiştir. Türk nüfusu payı ise % 35,1’e (190.000) düşmüştür. Söz konusu göçlerin devam etmesi halinde Kırım’da Türk varlığının yok olması ihtimali ortaya çıkmıştır. İsmail Gaspıralı söz konusu ihtimalin gerçekleşmemesi için Kırım’dan Türkiye’ye yönelik göçleri önlemeye çalışmıştır. Öte yandan Kırım topraklarına kitlesel boyutta Slav topluluklarının da yerleştirilmesini önlemeye çalışmaktaydı. İsmail Gaspıralı’ya göre bu göçler ve iskan faaliyetleri Kırım’da Türk varlığının sona ermesine sebebiyet vereceği gibi Osmanlı Devleti için de iktisadi açıdan çok fazla katkısı olmayacaktı. Bildiri metninde Gaspıralı’nın bu faaliyetleri ele alınıp değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: İsmail Bey Gaspıralı, Göç, Kırım, Rus Çarlığı, Müslüman Türk Toplumu
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 11 Sayı: 21 |