Eğitim felsefesinin en merkezi sorunlarından birinin değer kavramıyla
ilişkili olduğu büyük ölçüde kabul görür. Hem değer kavramı, hem de eğitimin
değer çatışmalarının çözümünde ne ölçüde etkili olabileceğine ilişkin çağdaş
tartışmaların iki temel soru çevresinde dolaştığı görülmektedir. Birincisi: Genel
olarak evrensel çevre ve özellikle de insani çevreye karşı sorumlu, ama aynı zamanda kişisel
açıdan mutlu bir yaşam sürmek nasıl olanaklı olur? İkincisi. Bu çerçevede, eğitim, iyi
yaşamak ile iyi biri olmak arasında bir uzlaşım geliştirmemize hangi biçimlerde yardımcı
olabilir? Bu çalışmada duyguların eğitimi olarak özetlenen yaklaşımın sözü edilen
sorunsalı aşmak açısından ümit verici olduğu savunulacaktır. Bu amaçla, Deweyci
bir ‘yeğlenebilir alışkanlık biçimlendirme’ yaklaşımının ayrıntılandırılması ve
savunusu yapılmakta, ayrıca bu yaklaşıma yöneltilebilecek itirazlar da gözden
geçirilmektedir.
It is widely accepted that one of the most crucial issues in philosophy
of education is related to the concept of value. The contemporary debates on the
concept of value and the power of education to deal with value conflicts revolve
around two basic questions. First: How can I live personally flourishing life with a
responsibility for the universe in general and others in particular? Second: In what ways
can education help us find a common ground between living well and being morally good?
It is argued in this piece of work that education of emotions can be reconsidered
as a promising remedy for this dilemma. A Deweyian account of desirable habit
formation is elaborated, endorsed and defended, yet possible objections to the
account is taken into consideration:
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | April 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 2 - 2017 |