Antoine Arnauld ile Pierre Nicole’ün Mantık veya Düşünme Sanatı – daha iyi bilinen takma adıyla Port-Royal Mantığı – kitabı, geleneksel terim mantığının gelişim tarihinde en az iki bakımdan önemli bir aşamayı temsil etmektedir. Birincisi, bu kitap, “eski” mantığı, René Descartes’ın bilgi ve varlık anlayışınca belirlenmiş olan modern felsefeye ayarlı hale getirmekte ve sonraki dönemlerin mantıkçıları için terim mantığının terminolojisini bir dereceye kadar yeniden tanımlamaktadır. (Terminolojiyle ilgili nokta, en belirgin olarak Immanuel Kant’ın mantık yazılarında takip edilebilmektedir.) İkincisi ve daha önemlisi, bu kitap, kategorik tasım kuramında geçerlilik denetimi/saptaması için kullanılan ve Aristoteles’e dayanan standart kanıt-kuramsal yaklaşım yerine, Ortaçağlarda geliştirilmiş, daha çok semantik yönelimli olduğu söylenebilecek alternatif bir yaklaşımı ana öğreti olarak sunmaktadır. Bu yaklaşımda, geçerli tasım biçimleri, kategorik önermelerde geçen terimlerin semantik bir özelliği olan dağıtım fikrini merkeze alan az sayıda kural yoluyla tespit edilir. Bu yazının asıl amacı semantik yönelimli bu yaklaşımın özünü Port-Royal örneği üzerinden aydınlatmaktır. Öncelikle, Port-Royal mantıkçılarının ilgili kuralları geçerli tasımsal biçimleri saptamak için nasıl uyguladıkları, bağlantılı bazı kavramların ve sorunların ışığında, ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Sonra da Port-Royal mantıkçılarının (belki de Aristoteles’i izleyerek) altık tasım biçimlerini eleyişlerinin, semantik yönelimli yaklaşımın ruhuna uygun olmayan bir tutum oluşturduğu, dolayısıyla da Port-Royal Mantığı’nın bu yaklaşımın arı olmayan bir örneklemesi olarak görülmesi gerektiği savunulmaktadır.
Antoine Arnauld and Pierre Nicole’s book Logic or the Art of Thinking – better known as the Port-Royal Logic– represents a certain phase in the history of the development of the traditional logic of terms, important in at least two respects. First, the book adjusts in a sense the “old” logic to the modern philosophy determined by René Descartes’s conception of knowledge and being, and redefines to a certain extent the terminology of the logic of terms for the subsequent logicians. (The point about terminology could be followed most clearly in the logical works of Immanuel Kant.) Secondly and more importantly, the book presents as the main doctrine, not the standard proof-theoretical approach to validity test/detection that is based on Aristotle’s work, but instead an alternative approach that has been developed in the Middle Ages, and that seems to be rather semantically oriented in nature. In this approach, the valid syllogistic forms are detected by means of few rules centering around the idea of distribution, a semantic property of the terms that occur in categorical propositions. The main purpose of this paper is to clarify the essence of this semantically oriented approach through the Port-Royal instance. The paper first gives, in light of some relevant concepts and problems, a detailed explanation of how the Port-Royal logicians apply the mentioned rules in order to detect the valid syllogistic forms. Then it argues that the Port-Royal logicians’ elimination (probably to follow Aristotle) of the subaltern syllogistic forms is an attitude which does not conform to the general spirit of the semantically oriented approach, and accordingly that the Port-Royal Logic should be seen as an impure instance thereof.
Syllogism Syllogistic Rules (Logical) Extension Distribution Subalternation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |