Bu çalışma, Georges Bataille’ın kapitalist toplum eleştirisi bağlamında egemenliğin anlamını araştırır. Köle olmayan varoluşu ve egemenliği Bataille’ın nasıl düşündüğünü belirlemek için öncelikle düşünürün kapitalist toplum kavrayışına değinir. Buradaki pratiklerin kapitalist üretim ve yarar ile sınırlı yapısına dikkat çeker. Bu sınır insanların yabancılaşmasına ve köleleşmesine neden olur. Ardından kapitalist toplumun sınırlı, homojen yapısı karşısında Bataille’da varoluşun heterojen yapısını ele alır. Varoluşun heterojen yapısının özgürleşmenin ve egemenliğin öncelikli olanak koşulu olduğuna dikkat çeker. Ardından egemenliğin kapsamını belirleyerek vazgeçmeyle ilişkisini açıklığa kavuşturur. Üretici etkinliklerle var olan homojen toplum karşısında egemenlik, üretici olmayan etkinliklerle görünür olur. Saf üretici etkinlikler en önemli köleleştiren, egemenliği iptal eden etkinliklerdir. Bataille’a göre ilginin geleceğe, üretime boyun eğdiği hayatta egemenlik ölür. Sınırlardan kurtulma, özgürlük deneyimi olarak egemenliği yakalamanın yolu üretici olmaktan vazgeçen eylemlerdir. Kapitalist toplumda egemenlik, üretici olmayan eylemlilikten kurtulmadır. Bu nedenle birikimden ziyade harcama nosyonuyla tanımlanır. Harcamak, sahip olmaktan, biriktirmekten vaz geçmektir. Kapitalist toplumun talep ettiği oluş biçimlerini geride bırakmak, onlardan feragat etmektir. Harcama ve vaz geçme egemenlikte çakışan iki eylemliliktir.
This study aims to reveal the meaning of sovereignty in the context of Georges Bataille’s critique of capitalist society. In order to determine how Bataille thinks about sovereignty, it firstly touches upon the conception of the capitalist society of the thinker. It draws attention to the nature of the practices here limited to capitalist production and profit/usefulness. This limit causes people to be alienated and enslaved. Then, in the face of the limited, that is, homogeneous structure of capitalist society, this study deals with the heterogeneous structure of existence in Bataille’s view. It points out that the heterogeneous structure of existence is the primary condition of sovereignty and emancipation. It then clarifies the relationship of sovereignty with renunciation by determining the content of sovereignty. From the viewpoint of Bataille, sovereignty becomes visible through non-productive activities and therefore it is in contrast with the homogeneous society that exists with only productive activities. Pure productive activities are the most important activities that enslave humans and cancel sovereignty. According to Bataille, sovereignty dies in the life where concern bows to the future and the production. The way of capturing sovereignty in capitalist society is hidden in actions that give up being productive. Thus sovereignty is defined by the notion of expenditure rather than accumulation. The expenditure means renouncing possession and accumulation. To leave behind the forms of existence which are demanded by the capitalist society is to relinquish them. Consequently, the expenditure and relinquishing appear as two overlapping activities in sovereignty.
Homogeneity Heterogeneity Sovereignty Renunciation Expenditure
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |