Tarihsel ve felsefi kökenleri bakımından bağlı bulunduğu kuramsal geleneklerin, ortaya çıkış zamanlarının, talep ve önceliklerinin farklılığı nedeniyle büyük bir çeşitlilik barındırdığından tek bir feminizmden söz etmek mümkün değildir. Yine de farklı feminist yaklaşımlar, en başından beri siyasi düşünce tarihinin kadınlara ilişkin kusurlu bir nosyona sahip olduğu, kadın ve erkek arasındaki ilişkileri göz ardı ettiği, cinsiyetler arasındaki eşitsizlik ve adaletsizlikleri besleyip büyüttüğü konusunda hemfikirdirler. Günümüz toplumları özgürlük ve eşitlik taahhütleri üzerine kurulmuş olmasına karşın, kadınlar söz konusu olduğunda bu taahhütlerin tam olarak yerine getirilmesinde şimdiye kadar başarısız olunduğundan, feministler geleneksel olarak anlaşıldığı şekliyle adalet düşüncesine, otorite, özgürlük ve demokrasi gibi birtakım siyasi fikirlere meydan okumuşlardır. Demokratik bir toplumda, insanların yaşamlarında kendi yollarını seçmekte gerçekten özgür olabildikleri tüm koşulların anlaşılması liberal düşünür David Miller için elzemdir. Bu bağlamda feminist söylem ve talepleri ele alan Miller, feministlerin bu meydan okumalarına nasıl karşılık verilmesi gerektiğini irdeler. Bu kapsamda makale, feminizmin birtakım siyasi fikirlere yönelttiği meydan okumayı Miller'ın nasıl ele aldığını ve bunları nasıl çözümlemeye çalıştığını göstermeyi amaçlamaktadır. Miller feminizmin birtakım siyasi fikirlere yönelttiği meydan okumayı çözümleme girişiminde pozitif ayrımcılık politikaları üzerinde titizlikle durmakta, adaletin hak ediş ilkesiyle tutarlı olan en az bir pozitif ayrımcılık biçimi olduğunu öne sürmektedir.
Feminizm David Miller Sosyal Adalet Hak Etme İlkesi Pozitif Ayrımcılık
It is not possible to speak of a single feminism as it is characterized by great diversity due to the difference in the theoretical traditions to which it is linked in terms of its historical and philosophical origins, the times of its emergence, and its demands and priorities. Nevertheless, different feminist approaches agree that from the very beginning, the history of political thought has had a flawed notion of women, ignored the relations between men and women, and fostered and magnified inequalities and injustices between the sexes. Since contemporary societies were founded on commitments to freedom and equality, but have so far failed to fully fulfill these commitments in the case of women, feminists have challenged the idea of justice as traditionally understood, and a number of political ideas such as authority, freedom and democracy. For the liberal thinker David Miller, it is essential to understand all the conditions in a democratic society in which people are truly free to choose their own path in life. In this context, Miller discusses feminist discourse and demands and examines how feminists should respond to these challenges. In this context, the article aims to show how Miller takes up the challenge posed by feminism to certain political ideas and how he tries to analyze them. In an attempt to resolve the challenge posed by feminism to certain political ideas, Miller elaborates on positive discrimination policies and argues that there is at least one form of positive discrimination that is consistent with the deservingness principle of justice.
Feminism David Miller Social Justice Principle of Deserving Positive Discrimination
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Felsefesi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 2 |