1970’lerden sonra dünya ekonomi-politiğini yeniden şekillendirmek için üretilen neoliberal ekonomi politikaları ve bunların ürettiği yeni devlet modeli, kendinden önce gelen keynesyengil ekonomi politikalarına ve onun yarattığı sosyal refah devleti siyasetine bir çözüm olarak söylenegelmiştir. Ancak, neoliberalizmi, sadece keynesyengil ekonomi politiğinin yarattığı krize bir yanıt olarak okumak; kapitalizmin 1970’lerdeki krizinin nedeni olarak keynesyengil politikaların sermayenin karlılığını düşürdüğü tezini kabul etmeyi beraberinde getirmektedir. Bu çalışma, neoliberalizmin ortaya çıkışını hazırlayan koşulların sadece keynesyengil ekonomi politikalarının sermaye karlılığı üzerinde yarattığı etki sebebiyle değil; aynı zamanda sermaye birikiminin kendi doğası sebebiyle de gerçekleştiğini iddia etmektedir. Çalışma, sermaye birikiminin rekabetçi doğasının yol açtığı bu sürecin, neoliberalizmin ortaya çıkışının ana etmeni olduğunu açıklama amacını gütmektedir. Buradan hareketle de neoliberalizmin teoriği ile pratiği arasındaki fark ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ulaştığı sonuç ise, Neoliberal öğretinin dayandığı varsayımların sınırlayıcı ve gerçeklikle bağdaşmaz niteliği, onu dünyayı olduğu haliyle kavramaktan alıkoymaktadır. Dolayısı ile Neoliberalizm, dünyayı olduğu gibi değil, olması gerektiği haliyle tasavvur etmiş; bu da teori ile pratik arasındaki farkın temel nedenini oluşturmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 24, 2018 |
Submission Date | March 7, 2018 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 3 Issue: 2 |
.