There are proverbs and idioms in every language. Idioms, which are a kind of language expression consisting of two or more words, are grammatical elements with nouns, adjectives, adverbs, simple and compound verbs that express our feelings and thoughts in a remarkable way. Idiom in Turkish; before the language revolution, it was met with the word expression. In Arabic dictionaries, the idiom was met with the words “ta'bir” and “mesel”.
In the 11th century, many dictionaries belonging to various periods of Turkish dialects were prepared. In this period, Arabic and Persian in verse and prose; many dictionaries have been written in Turkish, and from Turkish to these languages. Some of these bilingual dictionaries written in the last period of the Ottoman state are annotated dictionaries. Some of these dictionaries contain idioms and similar words. In this period, grammar, potpourri type works and idiom dictionaries were written by Persian teachers to be taught in madrasahs, foundation certificate schools or Military High Schools and to be used in Persian teaching.
Uskudarlı Safi, who was a poet and teacher and also worked as a civil servant for a while, three Persians works wrote out named Nevbave-i Kava'id-i Farsi, Ezhar-ı Gulistan and Shive-i Lisan-ı Farsi to use in teaching Persian to his students at Zeyrek and Cicek Pazar High School where he worked.
In the study, Uskudarlı Safi's work called Shive-i Lisan-ı Farsi, which he wrote for easier teaching of Persian idioms which he sees as a cornerstone of Turkish, will be introduced.
Anatolian field Persian and Turkish idiom dictionaries Uskudarlı Safi Shive-i Lisan-ı Farsi.
Her dilde atasözleri ve deyimler mevcuttur. İki veya daha çok kelimeden meydana gelen bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşüncelerimizi, dikkati çekecek biçimde anlatan isim, sıfat, zarf, basit ve birleşik fiil görünüşlü gramer unsurlarıdır. Türkçede deyim; dil devriminden önce tabir kelimesi ile karşılanmaktaydı. Arapça sözlüklerde ise deyim; ta’bir ve mesel kelimeleriyle karşılanmıştır.
11. yüzyılda Türk lehçelerinin çeşitli dönemlerine ait çok sayıda sözlük hazırlanmıştır. Bu dönemde manzum ve mensur olarak Arapça ve Farsçadan; Türkçeye, Türkçeden de bu dillere çok sayıda sözlük kaleme alınmıştır. Osmanlı devletinin son dönemlerinde yazılan bu iki dilli sözlüklerin bir kısmı açıklamalı sözlüklerdir. Bu sözlüklerin bir kısmı da deyim ve benzeri sözleri ihtiva etmektedir. Bu dönemde Farsça muallimleri tarafından medreselerde ya da Askeri Rüştiyelerde okutulmak ve Farsça öğretiminde kullanılmak üzere kavait, müntahabat türü eserler ve deyim sözlükleri yazılmıştır.
Şair ve muallim olan, bir dönem devlet memurluğu da yapan Üsküdârlı Sâfî, çalıştığı Zeyrek ve Çiçek Pazar Rüştiyesinde öğrencilerine Farsça öğretiminde kullanmak üzere Nevbâve-i Kavâ‘id-i Fârsî, Ezhâr-ı Gülistân ve Şîve-i Lisân-ı Fârsî adlarında üç Farsça eser kaleme almıştır.
Çalışmada Üsküdarlı Sâfî’nin Türkçenin bir rüknü olarak gördüğü Farsça deyimlerin daha kolay öğretilmesi için kaleme aldığı Şîve-i Lisân-ı Fârsî adlı eseri tanıtılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2022 |
Submission Date | July 13, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 8 |