In the literary works composed in the field of classical Turkish literature, one of the major issues focused on related to tasavvuf (Islamic mysticism) the doctrine of “vahdet al-vucud” (uniqueness of being). Ibn Arabi in his works written on considerations about being, determines two being categories one of which is God as the absolute reality and the other one is the relative being defined as the different manifestation and emergence forms and states that the second one gains its being only depending upon the first one. In other words being is unique and defined as God. Arabi uses the term “vahdet al-vucud” (uniqueness of being) meaning oneness of being or oneness in being to indicate this perspective. The subjects put forth upon being by Arabi, take part in the works of classical Turkish literature poets and prosaists sometimes in a didactical and clear style and sometimes symbolically and rather implicitly in almost all periods.
Ahmedi, who has been one of the important and polygraphic artists of 14th century and has a reputation in Turkish literature history with his literary Works, has frequently handled issues related to tasavvuf and “vahdet al-vucud” (uniqueness of being) in his poems. Both in the poems within his Divan and in his mathnawi called “Iskendername”, he has made detailed evaluations about being and attempted to explain remarks and doctrines of Islam and in particular tasavvuf by sticking to the relevant terminology. Especially within the scope of “vahdet al-vucud” (uniqueness of being) notion systemised by Ibn Arabi and his followers such as Sadreddin Konevî, Abdurrezzak Kâşânî, Aziz Nesefî and Abdurrahman Câmî, he made remarkable contributions in terms of understanding and adopting the subjects concerning tasavvuf by submitting the ontological relations between God, being and human in form of poetry.
In this study, treating the conception of being literarily in classical Turkish literature is to be clarified by analysing Ahmedi’s ghazel including his considerations regarding tasavvuf and “vahdet al-vucud” (uniqueness of being).
Klasik Türk edebiyatı sahasında kaleme alınan eserlerde, tasavvuf ile ilgili olarak en fazla üzerinde durulan meselelerden biri “vahdet-i vücûd” öğretisidir. İbn Arabî, varlık ile ilgili mülahazaları üzerine kaleme aldığı eserlerinde, biri mutlak olarak Hak ve diğeri Hakk’ın farklı tecelli veya taayyün suretleri olarak tanımladığı izafi olmak üzere iki farklı varlık alanı belirlemekte ve bu iki alandan ikincisinin ancak birinciye bağlı olarak var olduğundan bahsetmektedir. Diğer bir ifadeyle varlık tektir ve Hak olarak tanımlanır. Arabî, bu anlayışı ifade etmek için varlığın birliği veya varlıkta birlik anlamında “vahdet-i vücûd” ibaresini kullanmaktadır. Arabî’nin varlık üzerine ortaya koymuş olduğu hususlar, bazen didaktik bir tarzda aleni olarak bazen de daha sembolik biçimde ve nispeten örtük olarak klasik Türk edebiyatı sahası şair ve nâsirlerinin eserlerinde hemen her dönemde hissedilir biçimde yer almıştır.
14. yüzyılın önemli ve üretken sanatkârlarından olan ve meydana getirdiği çok sayıda eser ile Türk edebiyat tarihinde haklı bir şöhrete sahip olan Ahmedî de şiirlerinde sıklıkla tasavvuf konularından “vahdet-i vücûd” ile ilgili hususları işlemiştir. Gerek Dîvânı’ndaki manzumelerinde gerekse İskendernâme adlı mesnevisinde varlık ile ilgili detaylı değerlendirmelere yer vermiş, İslam dininin ve özelde tasavvuf sisteminin varlık ile ilgili görüş ve öğretilerini konu ile ilgili terminolojiye sadık kalarak açıklamaya gayret etmiştir. Özellikle İbn Arabî ve başta Sadreddin Konevî, Abdurrezzak Kâşânî, Aziz Nesefî ve Abdurrahman Câmî olmak üzere takipçileri tarafından sistemleştirilen “vahdet-i vücûd” anlayışı çerçevesinde Hak, varlık ve insan arasındaki ontolojik ilişkileri şiir formunda okurlarına sunmak suretiyle tasavvufa ait meselelerin anlaşılması ve benimsenmesi noktasında ciddi katkılar sunmuştur.
Bu çalışmada, klasik Türk edebiyatında varlık anlayışının edebî olarak ele alınışı, Ahmedî’nin, tasavvuf ve “vahdet-i vücûd” ile ilgili mülahazalarının yer aldığı bir gazelinin tahlili vasıtasıyla izah edilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Classical Turkish Literature of Ottoman Field |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | September 26, 2023 |
Submission Date | June 16, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 12 |