Travma, beklenmedik bir anda dışarıdan gelen olumsuz bir yaşantı sonucu, bireyde oluşan etkili ve derin bir yaralanma halidir. İnsan yaşamına derin etkiler yaratan kazalar, ciddi/ölümcül hastalıklara yakalanma, ani ölümler, doğal afetler, savaş, işkence, tecavüz gibi durumlar ruhsal travmanın nedenleri arasındadır. Bu gibi çok çeşitli boyutlarda gerçekleşebilen travma, bireysel ve toplumsal bellekte derin izler yaratmaktadır. Ancak özellikle şiddet, işkence ve terör gibi insan kaynaklı travmaların atlatılması, doğal felaketlere oranla daha zordur. Örneğin savaş esnasında ve sonrasında bizzat içinde yaşadığı topluma/dünyaya aidiyet duygusunu yitirme sonucunda, bireyin ruhsal yaralanması ve travması güvensizlik, korku ve paranoya gibi farklı biçimlerde tezahür etmektedir. Bu bağlamda bir Holokost mağduru olan yazar Elie Wiesel’in yapıtlarında geçmişin izi farklı şekillerde ve farklı tiplerde okurun karşına çıkmaktadır. Yazarın tarihten beslenen Gece, Şafak Vakti ve Gündüz adlı yapıtları belgesel bir nitelik taşıması ve –kısmen– gerçek gerçekliğe ait olması bakımından tanık edebiyatı; aynı zamanda yaşanan travmatik deneyimler ile bireysel ve kolektif bellek bağlamında travma edebiyatı kategorisine girmektedir. Yazarın yapıtların arka planlarına inmek ve yazarı şekillendiren yaşantıyı irdelemek adına psikoloji, sosyoloji ve tarih olmak üzere sosyal bilim dallarının yardımıyla Metni aşkın yöntem kullanılmıştır. Öte yandan yapıtlarda yer alan motif ve izlekler metin odaklı yaklaşımını benimsenmesine neden olmuştur. Dolayısıyla bu çalışma için karma bir yöntem kullanılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | World Languages, Literature and Culture (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | December 18, 2023 |
Acceptance Date | December 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 2 Issue: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial (CC BY-NC) 4.0 International License