Makine (bilgisayar) dili, klasik
mantık olarak bilinen Aristotales mantığıyla çalışmaktadır. Kodlar, 0-1
olarak ifade edilen ikili (binary) sistem şeklindedir; mutlak doğru ya da
yanlış vardır, her şey doğru-yanlış, evet-hayır’lardan oluşur. Aydınlanma
çağından sonra Batı’nın kendisi için seçmiş olduğu mantık budur, her şeye
pozitivist bir düşünceyle yaklaşılır. Bu düşünceye göre, insan rasyonel karar
verdiği sürece gelişir, duygular o kadar da önemli değildir. Günümüzde bir de bulanık mantık olarak adlandırılan,
kökenlerini Farabi’ye dayanan bir mantıktan bahsedilmektedir. Bu mantıkta her
şey uçlarda seyretmez, her şey güzel ya da çirkin değildir; biraz güzel, daha
güzel, çok güzel, çirkin, çok çirkin gibi insan tabiatına daha uygun ara
tanımlamalar yer almaktadır. Batı dünyası, daha çok Doğu kültürüne ait bulduğu
bu düşünce şeklini kabul etmemiş, onu reddetmiştir, ta ki 1965’te Lütfi Zadeh
tarafından kuram olarak ortaya konuluncaya dek. Zadeh, Azerbaycan kökenli bir
bilim insanıdır. Kaliforniya Üniversitesi, Berkley’de Elektrik Mühendisliği ve
Elektronik Araştırma Labaratuvarı’nda profesör olarak çalışmıştır. Önceleri
sistem ve karar mekanizmaları üzerinde çalışan Zadeh, daha sonra Bulanık Mantık
(Fuzzy Logic) çalışmalarına ağırlık vermiş ve bulanık mantığın, karar verme ve
kontrol mekanizmaları, dil, insan mantığı ve yapay zekâ üzerinde ne gibi
etkilerinin olduğunu araştırmıştır. Bulanık mantık, günümüzde kendine birçok uygulama
alanı bulmuştur; sinyal işlemeden veri analizine, tıptan toplum bilimine kadar.
Bulanık mantıktan özellikle karar verme aşamalarında faydalanılmıştır. Anket, literatür
taraması ve içerik analizi yapılarak hazırlanan bu çalışmanın amacı yönetim ve organizasyon
alanında, insan kaynakları yönetiminde, personel alımı/seçiminde, seçme ve
yerleştirme sınavlarında bulanık mantık kullanımına yeni katkılar sağlamak ve
karar verme süreçlerinde bulanık mantık yaklaşımının nasıl kullanıldığını
inceleyerek, üniversitelerde lisansüstü öğrenci alımlarında kullanılabilmesine
yönelik bir model geliştirmektir. Mevcut sisteme göre lisansüstü öğrenci
alımları ile yapılan anket sonuçlarında öğretim üyelerinin önerdiği alımlar
arasında anlamlı fark olduğu görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 11 Sayı: 20 |