İnsanın sahip olduğu bilgi kaynakları akıl vahiy ve duyulardır.
Bunlar onun yaşadığı dünya hayatına ait konularda
her türlü bilgiye sahip olmasında insan için gerekli ve aynı
zamanda yeterlidir. Ancak insanın maddi âlemden sonra yaşayacağı
kabir ve ahiret gibi duyular ötesi alemler hakkındaki
bilgileri ise Âyet ve hadislerle sınırlıdır. Bu konudaki bilgileri
ihtiva eden Kur’an âyetleri ise müfessirler arasında farklı yorumlara
konu olmuştur. Ehl-i Sünnetin önemli i’tikâdî ekollerinden
olan Eş’arî mezhebinin görüşlerini benimseyen
Fahreddin Râzî (v. 606/1209) bu konudaki âyetleri tefsir
ederken şefaatin Allah’ın dilemesine bağlı olarak,âhirette küçük
ve büyük günah sahibi Müslümanların affına vesile olacak
bir ilahi lütuf olduğunu söyler. Mu’tezile ekolünün temsilcisi
müfessir Kâdî Abdülcebbâr (v. 415/1024) ise mezhebî
görüşlerine bağlılığının bir sonucu olarak büyük günah işleyene
şefaat edilmeyeceğini, küçük günah işleyenlerin günahlarının
da Allah tarafından affedileceğini söyler. O’na göre
şefaat âhirette mü’minlerin derecelerinin yükselmesine ve
elde edecekleri mükâfat ve sevabın artmasına vesile olacaktır.
Journal Section | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 1, 2015 |
Submission Date | September 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 26 |
The Journal of Theology Faculty of Kahramanmaraş Sütçü İmam University is published in electronic version and a hardcopy is distributed to each related library.