The aim of this study is to examine the binary opposition/perception of pink for girls and blue for boys, which emerges as a gender stereotype that supports the binary opposition of men and women and strengthens gender roles, through the framework of its historical context, within the theoretical approach of postmodern feminism. The main goal of this article which proceeds through the historical transformation of two colors is to reveal that many of the binary oppositions are not fixed categories as claimed by the patriarchal hegemony, but are socially constructed and nurtured, which is represented symbolically by colours this time in the context of gender roles. Although these two colors symbolized the exact opposite binary opposition only two hundred years ago, the reflection of them on society as if they were immutable norms through sociocultural agents is a clear example of how gender construction works hand in hand with binary oppositions. In this context, the main problem of our study is that especially gender and gender roles and the dichotomies or binary oppositions created within the framework of gender are social constructions produced purely as a fiction. Through this symbolic example, the construction process of binary oppositions, which postmodern feminism and poststructuralism are completely opposed to, are examined through the pink-blue duality, and the fact that the traditionally accepted binary or binary oppositions are actually social fictions are revealed once again.
Bu çalışmanın amacı, kadın-erkek ikili karşıtlığını destekler yönde gelişen, toplumsal cinsiyet rollerini kuvvetlendiren bir cinsiyet stereotipi olarak karşımıza çıkan kız çocukları için pembe, erkek çocukları için mavi ikili karşıtlığını/algısını, tarihsel bağlamı çerçevesinde, postmodern feminizmin kuramsal yaklaşımıyla incelemektir. İki rengin tarihsel dönüşümü üzerinden ilerleyeceğimiz bu makalede temel hedefimiz, ikili karşıtlıkların pek çoğunun ataerkil hegemonya tarafından iddia edildiği gibi sabit kategoriler olmadığını sosyal olarak inşa edildiğini ve beslendiğini bu kez sembolik olarak, cinsiyet rolleri bağlamında renkler üzerinden göz önüne sermektir. Bu iki rengin, sadece iki yüz yıl kadar önce tam tersi bir ikili karşıtlığı sembolize ettiği halde, sosyokültürel ajanlar aracılığı ile topluma değişmez sabitlermiş gibi yansıtılması, toplumsal cinsiyet inşasının ikili karşıtlıklarla beraber nasıl çalıştığına açık bir örnek teşkil etmektedir. Bu bağlamda özellikle toplumsal cinsiyet ve cinsiyet rollerinin ve toplumsal cinsiyet çerçevesinde yaratılan ikiliklerin ya da ikili karşıtlıkların, tamamen kurgusal olarak üretilmiş toplumsal inşalar olması çalışmamızın temel sorunsalıdır. Bu sembolik örnek üzerinden, postmodern feminizmin ve postyapısalcılığın tamamen karşı olduğu ikili karşıtlıkların inşa süreci pembe-mavi ikiliği üzerinden incelenerek, gelenek olarak kabul ettirilen ikiliklerin ya da ikili karşıtlıkların, aslında sosyal kurmacalar olduğu gerçeği bir kez daha gözler önüne serilmeye çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Derlemeler |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2022 |
Submission Date | January 4, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 1 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.