Bu çalışma, İsrail hapishanelerinde ömür boyu hapse mahkûm edilen Filistinli yazar Nasır Ebu Surur’un "Bir Duvarın Hikayesi" romanında özeleştiri konusunu ele almaktadır. Bu çalışmada yazarın romanında açık ve net bir şekilde benimsediği özeleştiri unsurları iki boyuta incelenmiştir. Birincisi, toplumsal boyut; yazarın ailesinin göçle ilişkisi, aile içi dinamikler, mülteci kampının tasviri ve doğup büyüdüğü Beytüllahim şehrinin Ayda Kampı ile olan ilişkisi gibi konuları ele alır. Kamp, şehrin kenarına kurulmuştur ve yazar burada yaşananları eleştirel bir bakışla yansıtılmıştır. İkincisi Siyasi Boyut, yazarın, işgal güçleriyle yapılan barış anlaşmalarını, özellikle Oslo Anlaşması’nı eleştirmesini içerir. Ayrıca Filistin’deki bölünmüşlüğü ve bunun esir direniş hareketi üzerindeki olumsuz etkisini, başkan Ebu Ammar’ın suikastını ve Arap Baharı’nın getirdiği değişim umudunu, bu umutların nasıl bir sonbahara dönüştüğünü ve bunun genel olarak ümmetin ve özellikle Filistin davasının üzerindeki etkisini ele alır.
The study explores self-criticism in the novel "The Tale of the Wall" by the Palestinian writer Nasser Abu Sorour, who is an imprisoned life-term detainee in Israeli prisons. The researchers delve into the facets of self-critique adopted by the author, where the author's positions and insights are articulated clearly and unambiguously in the narrative, encompassing two dimensions:
Firstly, the social dimension, embodied in the author's stance on his family's coping with displacement, intra-family dynamics, portrayal of the refugee camp, and the relationship between the city of Bethlehem and Aida Camp - the camp in which he was born and raised, situated on its fringes.
Secondly, the political dimension, in which the author critiques peace agreements with the occupation, especially the Oslo Accords, and criticizes the state of Palestinian division and its negative impact on the imprisoned struggle movement. Additionally, the authors also discuss the assassination of President (Abu Ammar), along with the Arab Spring, which initially carried a beacon of hope for change before turning into autumn, reflecting its impact on national issues in general and the Palestinian cause in particular.
يتناول البحث نقد الذات في رواية "حكاية جدار" للكاتب الفلسطيني ناصر أبو سرور، الأسير والمحكوم مدى الحياة في السجون الإسرائيلية، وإن أهمية دراسة نقد الذات في الرواية تنبثق من أن هذا النقد يشكل خيطا بارزا في نسيج الرواية ، ومن شأن ذلك أن يفتح المجال لدراسات رأسية أخرى تتناول جانبا من هذا النقد بشيء من التعمق ، من هنا يهدف هذا البحث لتسليط الضوء على ملامح نقد الذات في هذا العمل الروائي .
وقد اعتمد الباحثان على المنهج الوصفي التحليلي في الكشف عن نقد الذات وتفسيرها ، علما أن الباحثين ردا مظاهر نقد الذات التي تبنى فيها الكاتب مواقف ورؤى بصورة جلية وواضحة لا لبس فيها في الرواية إلى بعدين؛ الأول اجتماعي، ويتمثل في موقف الكاتب من تعاطي أسرته مع التهجير، والعلاقة داخل الأسرة، وصورة المخيم، إضافة إلى علاقة مدينة بيت لحم بمخيم عايدة؛ المخيم الذي ولد ونشأ فيه، والذي أقيم على هامشها. أما الثاني؛ فسياسي تناول الكاتب بالنقد اتفاقات السلام مع الاحتلال وخاصة اتفاق أوسلو، ونقد حالة الانقسام الفلسطيني وأثرها السلبي على الحركة النضالية الأسيرة، ثم تناولا اغتيال الرئيس (أبو عمار)، إضافة إلى الربيع العربي الذي حمل معه بارقة أمل للتغيير، قبل أن يتحول إلى خريف انعكس أثره على قضايا الأمة عامة، والقضية الفلسطينية خاصة.
Primary Language | Arabic |
---|---|
Subjects | Arabic Language, Literature and Culture |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2025 |
Submission Date | May 27, 2025 |
Acceptance Date | July 23, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 15 Issue: 2 |