Amaç: Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmeleri için ilk 6 ay sadece anne sütü almaları ve sonrasında yeterli miktarda, sıklıkta ve çeşitlilikte tamamlayıcı beslenmeye geçmeleri ve en az 2 yaşına kadar anne sütüne devam etmeleri önerilmektedir. Buna rağmen, bebeklerin bir kısmı ticari formula mama ile beslenmektedir. Bu çalışmada amacımız 6-11 aylık bebeklerde ticari formula alım durumu ile Dünya Sağlık Örgütünün son belirlediği tamamlayıcı beslenme belirteçleri ilişkisini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmamız, kesitsel tanımlayıcı tipte bir çalışma olup, veriler Türkiye içinde çevrimiçi anket yoluyla toplanmıştır. Çalışmaya, 6-11 aylık, tekil ve term doğmuş, beslenmesini etkileyecek herhangi bir hastalığı ve alerjisi olmayan bebeği olan 18 yaş üstü okuma yazma bilen anneler çalışmaya dahil edilmiştir. Ailelerin sosyodemografik özelliklerini ve bebeklerin bir önceki gün tükettiği besinleri sorgulayan 30 soruluk bir çevrimiçi anket kullanılarak veri toplanmıştır.
Bulgular: Toplam 244 anne-bebek çiftine ulaşılmıştır. 6-11 aylık bebeklerde anne sütüne devam %80,3, erken tamamlayıcı beslenmeye geçiş %49,6, minimum diyet çeşitliliği (MDÇ), minimum yeme sıklığı (MYS) ve minimum kabul edilir diyet (MKD) sırasıyla %58,2, %79,5 ve %50,8 bulunmuştur. 35 yaş ve üstü annelerde (%29,7), 6-23 ay arası birden fazla çocuğu olanlarda (%8,8) ve gebelik süresi 38 hafta altında olanlarda (%29,7) ticari formula mamaya devam oranı daha yüksek bulundu (p=0,002, p=0,049, p=0,040). Erken tamamlayıcı beslenmeye geçiş hiç mama almayanlarda daha düşükken (%40,6) ve MYS ticari formula mama alanlarda (%91,2) ve MKD formula mamayı bırakıp anne sütüyle devam eden grupta (%73,1) daha yüksek bulundu (p=0,037, p<0,001, p=0,031). Çalışmamızda et/yumurta tüketimi, sıfır sebze-meyve tüketimi, sağlıksız yiyecek ve şekerli içecek alma durumu gruplarda benzerdi.
Sonuç: Çocuklarda minimum besin çeşitliliğini sağlamak, anne sütünü teşvik etmek ve sağlıklı tamamlayıcı beslenme alışkanlıklarını kazandırmak için, çocuk izlemlerinde risk gruplarına özel beslenme önerilerine odaklanmak büyük önem taşımaktadır.
Etik Konular ve Kurumsal İzinler: 12 Eylül 2023’te Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Araştırma Etik Kurulundan 2023/02-32 sayılı izin alınmıştır.
Çalışmada hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.
Çalışmamıza katılan annelere teşekkür ederiz.
Objective: To ensure healthy growth and development in children, it is recommended that they exclusively breastfeed for the first six months of life, followed by the introduction of adequate, frequent, and diverse complementary foods and continued breastfeeding up to age of 2. However, some infants are fed with commercial formula due to various factors. This study aims to evaluate the impact of commercial formula feeding among infants aged 6-11 months on the latest complementary feeding indicators established by the World Health Organization (WHO).
Material and Methods: This cross-sectional descriptive study utilized data collected through an online survey distributed across Turkey. The study population comprised literate mothers aged 18 years and older, with single, term-born infants aged 6- 11 months who had no illnesses or allergies that might affect their nutritional intake. Data were collected via a 30-item questionnaire administered through Google Forms, which assessed the families' sociodemographic characteristics and the infants' dietary intake from the preceding day.
Results: A total of 244 mother-infant pairs participated in the study. Among infants aged 6–11 months, breastfeeding continuation was observed in 80.3%, early initiation of complementary feeding in 49.6%, minimum dietary diversity (MDD) in 58.2%, minimum meal frequency (MMF) in 79.5%, and minimum acceptable diet (MAD) in 50.8%. The continued use of commercial formula was significantly higher among mothers aged 35 years and older (29.7%), those with more than one child aged 6–23 months (8.8%), and those with a gestational duration of less than 38 weeks (29.7%) (p = 0.002, p=0.049, p=0.040, respectively). Early initiation of complementary feeding was less frequent among infants who had never consumed formula (40.6%), while MMF was significantly higher among those consuming formula (91.2%), and MDD was notably higher in infants who discontinued commercial formula use and continued breastfeeding (73.1%) (p = 0.037, p <0.001, p = 0.031). No statistically significant differences were identified between groups about concerning meat/egg consumption, zero vegetable/fruit consumption, unhealthy food consumption, or sugary beverage intake.
Conclusion: To promote breastfeeding, which affects minimum dietary diversity, and establish healthy complementary feeding practices, it is imperative to focus on providing tailored nutritional recommendations for at-risk groups during child health monitoring and follow-up.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Services and Systems (Other) |
Journal Section | Özgün Araştırma |
Authors | |
Publication Date | April 26, 2025 |
Submission Date | December 31, 2024 |
Acceptance Date | January 7, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 27 Issue: 1 |
This Journal is a Publication of Kırıkkale University Faculty of Medicine.