Hallâc-ı Mansur, dokunaklı ve duygulandırıcı sözleriyle dikkat çeken ve İslam tasavvufunda “ene’l Hakk” ifadesiyle pek çok mutasavvıfın fikrî ve ruhi dünyasını besleyen bir sufidir. Edebiyat ve tasavvuf tarihinde pek çok şahıs ondan etkilenmiş ve onu örnek almıştır. Tüm mahlûkatın manevî lisanını anlayan Hallâc, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî’yi derinden etkilemiş, benliğinden ve varlığından halas olan kişinin manevî âleme yükseleceğini ileri sürmüştür. Ayrıca Mevlânâ, Hallâc’ın “ene’l-Hakk” ifadesini Mesnevî’nin temeline alarak ikiliğin kalkması sonucu mutlak tevhidi anlatan “Bir’lenme” doktrinini işlemiştir. O, “Bir”lenme doktrini çerçevesinde, tek nurun farklı suretlerde kendini nasıl izhar ettiğini ve tek varlığın değişmeyerek her vaktin şahitliğini yapan kişilerin kisvesine büründüğünü Hallâc’ın tasavvuf anlayışını oluşturan “Nur-ı Muhammedi” kavramıyla açıklamıştır.
Hallâc’ın dinler birliği düşüncesi, her şeyin asıl kaynağı ve yaratılışın sebebi olarak görülen aşk ile Mesnevî’ye yansımıştır. Mevlânâ’ya göre şeriat dış kabuktur, asıl ve öz olan ise aşktır. Mevlânâ’nın tasavvuf anlayışının ana eksenini oluşturan aşk, Mesnevî’de varlığın sebebi ve hakikat olarak aktarılmıştır. Kul bu aşka, izafi varlığından kurtulup âlemi tek varlığın tecellisi olarak idrak ettiğinde ulaşabilmiştir. Benliğinden kurtulan kul, “Bir” e yükselmiş ve “ene’l-Hakk” diyebilmiştir. Nitekim bu mertebedeki kul, insan-ı kâmil olmuş ve tüm mevcudatın tezahürü olan “Hakikat-i Muhammediye” derecesine yükselip âleme ayna kesilmiştir.
Çalışmada, Hallâc-ı Mansur’un fikirlerinin Mesnevî’deki yansımaları ve Hallâc’ın Mevlânâ’nın tasavvuf anlayışını şekillendirmedeki rolü ortaya çıkartılmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 20 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |