Toplumsal değişmelerin yön verdiği Tanzimat Devri Türk romanında önemli değişikliklerden biri de Tanrı tasavvurunda olmuştur. Bir yandan İslamiyet’in mutlak manada iyi, şefkatli ve kudretli Tanrı’sına uygunluk gösteren Tanrı anlayışı hakimken diğer yandan bu iyi, şefkatli ve kudretli Tanrı’nın yerini sarsacak kurgulamalara yer verilmiştir. Tanrı tasavvuru değişirken kötülük de etkin güç olarak varlığını ortaya koymaktadır. Tanzimat romancısının teodise girişimi olarak yorumlayabileceğimiz yaklaşımları bile yer yer çıkmaza düşmekte, kötülük ile Tanrı’nın varlığını uzlaştırmak bir soruna dönüşmektedir. Bu açıdan denilebilir ki Tanzimat Devri Türk romanında kötülük, derin felsefik bir arka plana sahip olmasa da, bir problem olarak karşımıza çıkmakta, romanlarda önemli sayılabilecek oranda “delilci” ve “varoluşsal” kötülük problemlerine yer verilmektedir. Bu durum üzerinde, takip edilen akımların (romantizm, realizm, natüralizm ve bunların üçlü karması), düşünür ya da yazarların (Voltaire ve Jean Jack Rousseau gibi) ve yapılan çevirilerin etkileri şüphesiz ki önemlidir.
Anahtar Kavramlar: Tanzimat romanı, Tanrı, kötülük, kusursuzluk, kusurluluk.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | February 16, 2016 |
Submission Date | December 20, 2015 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 2 Issue: 1 |