Özet
Bu çalışmada gelenek kavramının oluşumuna, kavramın anlamlarından yola çıkarak Batıda ve Türk edebiyatında geleneğin yeri ve önemine kısaca değinildi. Genel olarak, geçmişten günümüze devam eden kültürel unsurların tümünü ifade eden geleneğin kapsamı, eski ve yeni ile olan münasebeti üzerinde duruldu. “Batı ve Gelenek” başlığı altında, Batıda modern kelimesinin ifade ettiği yenilik ve değişmenin karşısında geleneğin menfi bir anlam taşımaya başlamasının tarihi süreci ve bu sürecin ne şekilde devam ettiği hususu önemli bir mevzu olarak incelendi. Bu tesirlerin yıllarca sanatta ve edebiyattaki güçlü yansımaları sonrasında on dokuzuncu yüz yılın ikinci yarısından itibaren modernliğin kendisinden duyulan rahatsızlığın sebep olduğu farklı tavırlar ve tutumlara örnek olmak üzere Octavia Paz ve T.S. Eliot’un gelenek ve modernlik ile ilgili düşünceleri değerlendirildi. “Türk Edebiyatı ve Gelenek” alt başlığı altında, Türkçede gelenek kavramının tarihi serüvenini çizebilmek için ilk olarak kavramın eski dildeki karşılıkları ve anlam ayrımları üzerinde duruldu. Gelenek ve İslam kültürü arasındaki münasebetin İslam dinindeki yerini daha iyi görebilmek maksadı ile Kuran-ı Kerim’den ayet tefsirleri örnek olarak verildi. Tüm bu meselelerin açtığı güzergâhtan geçerek Türk edebiyatının gelenek ile olan ilişkisine bakıldığında iki ayrı çizgiyi temsil eden iki şairin -Sezai Karakoç ve Cemal Süreya- gelenek ile ilgili düşünceleri karşılaştırıldı. Sonuç olarak bu çalışmada gelenek kavramının serüveni ile Türk edebiyatının serüveni arasındaki ilgiye dikkat çekilerek Türk edebiyat geleneğinin nasıl ve esasen niçin değiştiği hususu üzerine bir kez daha karşılaştırmalı olarak düşünme imkânının sağlanması hedeflenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Gelenek, modernlik, eski, yeni, Batı, Türk Edebiyatı
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | February 16, 2016 |
Submission Date | December 23, 2015 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 2 Issue: 1 |