Bu çalışma, İslam mantık geleneğinde önemli bir yeri olan “madde” ve “cihet” kavramlarını inceleyerek Kutbuddin Râzî’nin (ö. 766/1365) bu bağlamdaki yaklaşımını ele almaktadır. 14. yüzyılın önemli mantıkçı ve filozoflarından Kutbuddin Râzî Levâmiu’l-esrâr ve Muhâkemât adlı eserlerinde mantıkçıların modalite konusunda özellikle de madde-cihet ayrımı etrafında mütekaddimûn ve müteahhirûn olarak ikiye ayrıldıklarını ifade etmekte ve ayrıştıkları hususları belirtmektedir. Görebildiğimiz kadarıyla bu meselede böyle bir ayrımın var olduğu ilk defa kendisi tarafından dile getirilmiştir. Makalede, özellikle mütekaddimîn ve müteahhirîn olarak ikiye ayrıldığı öne sürülen mantıkçılar arasında söz konusu kavramlara yüklenen anlam farklılıkları analiz edilmiştir. Çalışma, klasik mantık literatüründe geçen örnekler, tanımlar ve tartışmalar üzerinden ilerleyerek bu ayrımın gerçekten ne derece anlamlı olduğunu ve İslam mantık geleneğinde takip edilir olup olmadığını tartışmaktadır. Ayrıca, Râzî’nin ilgili kavramları nasıl yorumladığı, bu yorumların sistematik bir farklılığa mı işaret ettiği yoksa terminolojik bir tercih mi olduğu sorusu çerçevesinde analiz edilmiştir. Kutbuddin Râzî, madde-cihet ayrımında mütekaddimûn ve müteahhirûn arasında keskin bir ayrım olduğunu öne sürse de, bu ayrımın tüm hatlarıyla net bir şekilde var olduğu söylemek güçtür. Metinler üzerinde yapılan incelemeler, Fârâbî’den Hûnecî’ye kadar uzanan süreçte, belirli görüş ayrılıkları olsa da, madde-cihet ayrımı hususunda fikirlerde radikal kopuşlardan çok, kavramsal bir dakikleşme ve düşünsel süreklilik olduğunu göstermektedir. Râzî’nin bu ayrımı büyük bir ıstılah farkı olarak görmesi, aslında zamanla gelişen dil ve üslup farklılıklarının kendisi tarafından belirli bir tarzda yorumlanması olarak değerlendirilebilir.
يتناول هذا البحث مفهومي "المادة" و"الجهة" اللذين يحتلان مكانة مهمة في التراث المنطقي الإسلامي، من خلال تحليل موقف قطب الدين الرازي (ت. ٧٦٦هـ/١٣٦٥م) في هذا السياق. يُشير قطب الدين الرازي، وهو من أبرز المناطقة والفلاسفة في القرن الرابع عشر، في كتابيه لوامع الأسرار والمحاكمات، إلى انقسام المناطقة في مسألة المودالية، ولا سيما في التمييز بين المادة والجهة، إلى فريقين: المتقدّمين والمتأخّرين، ويحدد مواطن اختلافهم. وبحسب ما يبدو، فإنّه أول من صرّح بوجود هذا التمييز في هذه المسألة.
وقد تم في هذه الدراسة تحليل الفروقات في المعاني التي أُعطيت لهذين المفهومين، ولا سيما بين المناطقة الذين يُزعم أنهم ينتمون إلى فريقي المتقدّمين والمتأخّرين. ويناقش البحث مدى معقولية هذا التمييز، وإمكانية تتبّعه في التراث المنطقي الإسلامي، من خلال الأمثلة والتعاريف والمناقشات الواردة في الأدبيات المنطقية الكلاسيكية.
كما تم تحليل كيفية تفسير الرازي لهذين المفهومين، وذلك في إطار التساؤل عمّا إذا كانت هذه التفسيرات تشير إلى اختلاف منهجي منظّم، أم أنها مجرّد تفضيلات مصطلحية. وفي الختام، على الرغم من أنّ قطب الدين الرازي يرى أنّ هناك تمايزًا حادًّا بين المتقدّمين والمتأخّرين في مسألة التمييز بين المادة والجهة، فإنّه يصعب القول إنّ هذا التمييز واضح المعالم بجميع أبعاده. إذ تُظهر الدراسات النصية أنّه، على الرغم من وجود بعض الاختلافات في الآراء من الفارابي إلى الخونجي، فإنّ المسألة لا تشهد قطيعة جذرية، بل تشير إلى دقة مفهومية متزايدة واستمرارية فكرية. ويمكن اعتبار رؤية الرازي لهذا التمييز كفارق اصطلاحي كبير، تفسيرًا منه لاختلافات الأسلوب واللغة التي تطورت بمرور الزمن.
This study examines the concepts of matter (mādda) and modality (jihha), which occupy a significant place in the Islamic logical tradition, and analyzes the approach of Kutb al-Dīn al-Rāzī (d. 766/1365) within this context. As one of the prominent logicians and philosophers of the 14th century, al-Rāzī states in his works Lawāmiʿ al-asrār and al-Muḥākamāt that logicians are divided into two groups—mutaqaddimūn (the earlier ones) and mutaʾakhkhirūn (the later ones) —particularly with respect to modality, and more specifically around the matter–modality distinction. As far as we can observe, this is the first time such a division is explicitly articulated in relation to this issue.
The article analyzes the differences in meaning attributed to these concepts, especially among the logicians who are claimed to be divided into mutaqaddimūn and mutaʾakhkhirūn. The study proceeds through examples, definitions, and discussions found in classical logical literature, and questions how meaningful this distinction truly is and whether it can be consistently traced in the Islamic logical tradition. Furthermore, it investigates how al-Rāzī interprets these concepts, and whether his interpretations point to a systematic difference or merely reflect a terminological preference.
In conclusion, although Kutb al-Dīn al-Rāzī claims a sharp distinction between the mutaqaddimūn and mutaʾakhkhirūn in terms of the matter–modality dichotomy, it is difficult to affirm that such a distinction exists in a fully clear and comprehensive manner. Analyses of the texts show that, although there are certain differences of opinion throughout the period stretching from al-Fārābī to al-Khūnajī, what appears in regard to the matter–modality distinction is less a radical break and more a conceptual refinement and an intellectual continuity. That al-Rāzī views this distinction as a major terminological shift may in fact be considered as his own interpretation of the differences in language and style that had developed over time.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Islamic Philosophy, Logic |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Publication Date | October 31, 2025 |
| Submission Date | April 17, 2025 |
| Acceptance Date | May 27, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 |