Millî Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi’nde özel yetenekli öğrenci, zekâ, yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren öğrenci olarak tanımlanmaktadır. Yaşıtlarından farklı özelliklere sahip olan bu öğrencilerin, var olan potansiyellerini kullanmaları ve geliştirebilmeleri için farklılaştırılmış bir eğitim programı gerekmektedir. Ülkemizde bu Bilim ve Sanat Merkezleri ile karşılanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Bilim ve Sanat Merkezlerine yönelik hazırlanan yönergede eğitim hizmetlerinin özel yetenekli öğrencilerin performansları ve eğitim ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanacak bireyselleştirilmiş eğitim programlarına (BEP) göre bire bir ve/veya grup eğitimi şeklinde yürütüleceği ifadesi bulunmaktadır. Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinde de ilkeler başlığı altında yer almasına rağmen bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) hakkında yapılmış çalışmaların yalnız zihinsel engelliler ya da öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler ile ilgili olduğu ve üstün zekâlı/yetenekli öğrenciler ile ilgili bir BEP araştırması yapılmadığı görülmektedir. Araştırmanın amacı Bilim ve Sanat Merkezlerinde görev yapan Türkçe öğretmenlerinin BEP hakkındaki görüşlerinin incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya Bilim ve Sanat Merkezlerinde görev yapan 19 Türkçe öğretmeni katılmıştır. Çalışma grubundaki bu 19 öğretmen ile gönüllülük esasına göre görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma ile Bilim ve Sanat Merkezlerinde görev yapan Türkçe öğretmenlerinin BEP hazırlamadaki en büyük zorluğu öğrenci sayısı ve zaman sorunu olarak gördükleri; bir kısmının BEP’i gereksiz ve faydasız buldukları, BEP hazırlama ile ilgili herhangi bir eğitim almadıkları sonuçlarına ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Bilim ve sanat merkezi, Türkçe eğitimi, bireyselleştirilmiş eğitim planı
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 15, 2017 |
Submission Date | June 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 42 |