Diğer halklarda olduğu gibi Türklerde de
toprak dişilik ve doğurganlıkla ilişkilendirilmiş, yerleşik yaşama geçildikten
sonra ürün elde etmenin kaynağı olarak toprakla ilişkili birtakım uygulamalar
geliştirilmiştir. Bu uygulamaların temelinde ürünlerin bolluk ve veriminin
artırılması amaçlanmış olmakla birlikte ritüellerde ve büyüsel işlemlerde ilkel
düşüncenin çalışma mekanizmasına da rastlanmaktadır. Bu, aslında doğa ile insan
arasında bir çeşit pragmatik ilişki formunun kutsal alanda ortaya çıkmasıdır.
Doğal süreçleri kontrol etmek için yapılan büyüsel davranış ve işlemler,
istenilen sonucu elde edebilmek için bazı hareketleri içermek zorundadır ve tüm
bunlar semantik olarak mitolojik kökenlere gönderme yapmakta ve toplumun
geleneksel dünya görüşünü simgeleştirmektedir. Bu çalışmada konuyla ilgili
veriler, yazılı kaynaklardan taranarak ritüel ve büyü bağlamında yorumlanmış,
Türk geleneksel dünya görüşü çerçevesinde anlamlandırılmıştır.
As
in other peoples, the soil is also associated with femininity and fertility in
Turks, a number of ritual practices related to the soil have been developed as
a source of product acquisition after settled living. At the basis of these
practices, it is aimed to increase the abundance and productivity of the
products, but also the working mechanism of primitive thinking in rituals and
magical processes is encountered. This is in fact a form of pragmatic
relationship between nature and man emerging in the holy place. The magical
behaviors and actions to control natural processes must involve certain
movements in order to achieve the desired result and all these refer to
mythological origins semantically and symbolize the traditional world view of society.
In this study, data related to the subject were scanned from written sources
and interpreted in the context of ritual and magic, it is understood in the
context of Turkish traditional world view.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 22, 2018 |
Submission Date | July 12, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 11 Issue: 23 |