Bu çalışma, Güç Geçiş Teorisi’nin temel varsayımlarını
açıklayarak Türkçe literatüre katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Ülkelerin gücünü oluşturan iç kapasiteleri, ekonomik, askeri, demografik, topraksal
ve teknolojik birçok değişkeni kapsar. Bu içsel kapasiteler durağan değildir.
Devletlerin askeri ve ekonomik büyümelerinin getirdiği yükseliş trendi, bu
devletlerin güçlerinin birbirlerine yaklaşarak uluslararası sistemin
istikrarsızlaşmasına neden olur. Uluslararası sistemde tatmin olmayan
devletlerin, uluslararası sistem hiyerarşisinde bir revizyon yaratma girişimi,
küresel sistemi savaşa sürükleyebilir. Bu çalışma uluslararası sistemdeki
kırılmaları ampirik yöntemlerle ortaya koyan Organski’nin Güç Geçiş Teorisi
aracılığı ile günümüz uluslararası sistemini analiz etmek amacıyla
hazırlanmıştır. Bu bağlamda GGT’nin temel varsayımları ortaya konularak
günümüzde yaşanan sistemik kırılmaların dünya siyasetini nasıl etkilediği
incelenmektedir. Literatürde önemli ölçüde güç geçiş teorisi uygulaması
bulunmakla birlikte gerek yerel hiyerarşide gerekse uluslararası hiyerarşide
Çin’in yükselişi ampirik olarak gözlemlenebilir niteliktedir. Nitekim yeni
hegemonun Çin olacağı birçok yazarın ortak görüşü olup veriyle de
desteklenmektedir.
This
study was prepared to explain the basic assumptions of Power Transition Theory
in order to contribute Turkish international relations literature. The analysis
of material capacities of countries comprises various variables such as
economic, military, demographic, territorial and technological. These material
capacities are not constant. Rising military and economic trends of national
material capabilities may result in instability of the international system,
due to power parity among the states. At the end of this process, the World may
be dragged into a global war due to the dissatisfaction of the states. This study
is prepared to explain power shifts within the international system on the
basis of Organski’s Power Transition Theory. It is reviewed in the context of
this study that how World politics is affected by the systemic disequilibrium.
Power Transition Theory and the rise of China is empirically one of the most
studied cases in the context of local and international hierarchy. Indeed, most
scholars accept that the new preponderant would possibly be China after the US
hegemony on the basis of empirical analyses.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | February 20, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 6 Issue: 3 |