Avrupa Birliği (AB), üçüncü ülkelerle harici farklılaştırılmış entegrasyonunu yıllar içerisinde artırmıştır. Günümüzde, harici farklılaştırılmış entegrasyon vasıtasıyla AB norm ve kurallarını üstlenen ülke sayısı arttığı halde AB’nin genişlemesi ihtimali gittikçe azalmaktadır. Bu makalenin bir amacı bir tür harici farklılaştırılmış entegrasyon örneği olan AB ortaklık politikasına içkin asimetri sorununa Türkiye-AB ortaklık ilişkisi üzerinden dikkat çekmektir. Bu makalenin diğer bir amacı AB’nin ortak ülkelerle ilişkileri için yeni bir perspektifi Türkiye’den yola çıkarak önermektir. Türkiye ve AB arasında ortaklık yoluyla elde edilen entegrasyonun sınırlılığı, Türkiye’nin AB üyeliği hakkındaki tartışmalar ve Birleşik Krallık’ın AB’den çekilmesi ilişkilerin geleceği hakkında düşünmeyi zorunlu kılmaktadır. İleride, AB içerisinde üye ülkelerin daimî bir şekilde farklılaştırılmış üyelik statülerine sahip olacağı düşünülmektedir. Bu makalede, “çok statülü” bir Avrupa’da Türkiye’nin kendisine şu anki ortaklık ilişkisinin iyileştirilmesiyle katılım benzeri bir yer edinebileceği ifade edilmektedir (ortaklık yoluyla katılım). Bunun hayata geçirilebilmesi için ‘harici’ entegrasyonun Türkiye ve diğer ortak ülkelere daha geniş karar şekillendirme ve sınırlı da olsa karar alma hakları tanınarak “dahili” ya da ‘daha az harici’ hale getirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, farklılaşmanın istisna olmaktan çıkıp giderek norm haline geleceği düşünülen Avrupa entegrasyonunda Türkiye ile ilişkilerin hiyerarşik olmayan, ‘postkolonyal’ ve demokratik bir ortaklık politikası kanalıyla geliştirilebileceği düşünülmektedir.
The European Union (EU) has increased its external differentiated integration with third countries over the years. Today, although the number of countries adopting EU norms and rules through external differentiated integration is increasing, the possibility of EU enlargement is decreasing. One purpose of this article is to draw attention to the problem of asymmetry inherent in EU association policy, which is a kind of external differentiated integration example, through the example of Turkey-EU association relationship. Another aim of this article is to propose a new perspective for the EU's relations with the associated countries, again through the Turkish example. The limitations of the integration achieved through association between Turkey and the EU, the debates about Turkey's EU membership and the withdrawal of the United Kingdom from the EU make it necessary to think about the future of relations. In the future, it is thought that the member states will have a permanent differentiated membership status within the EU. In this article, it is stated that in a “multi-status” Europe, Turkey may secure for itself a place similar to accession by the improvement of the current association relationship (accession through association). To achieve this, “external” integration needs to be made “internal” or “less external” by granting Turkey and other associated countries broader decision-shaping and some (albeit, limited) decision-making rights. In other words, in future European integration, where differentiation is thought to become the norm rather than an exception, it is thought that relations with Turkey can be developed through a non-hierarchical, “postcolonial” and democratic association policy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |