Bu çalışma, 20. yüzyılın ilk yarısında Almanya’nın ulusal kimlik inşa sürecini, Weimar Cumhuriyeti ile Nazi iktidarının birbirinden farklı ideolojik yaklaşımları çerçevesinde, spor eksenli bir perspektiften incelemektedir. I. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkilerinin ardından Almanya’da toplumsal birliği yeniden tesis etme çabaları, güçlü siyasi ve kültürel araçların kullanılmasını zorunlu kılmıştır. Weimar Cumhuriyeti, uluslararası alanda karşı karşıya kaldığı diplomatik izolasyonla mücadele ederken, toplumsal yeniden toparlanmayı sağlamak ve ulusal kimliği güçlendirmek amacıyla sporu kritik bir unsur olarak değerlendirmiştir. Savaş sonrası ekonomik ve sosyal yıkımdan derinden etkilenen Alman toplumu için spor, hem fiziksel direnci artıran hem de moral değerleri canlandıran bir çıkış yolu işlevi görmüştür. Nazi döneminde ise sporun işlevi köklü bir dönüşüme uğrayarak ideolojik bir araç hâline gelmiştir. Nazi rejimi, sporu yalnızca ulusal birliği pekiştirmek için değil, aynı zamanda ari ırkın üstünlüğünü vurgulayan bir propaganda mekanizması olarak da kullanmıştır. Statü göstergesine dönüşen büyük spor etkinlikleri, Nazi ideolojisinin temel değerlerini yansıtan militarist ve ayrıştırıcı bir yapıya dönüşmüştür.
This study examines the process of national identity construction in Germany in the first half of the 20th century from a sports-centric perspective, within the framework of the differing ideological approaches of the Weimar Republic and the Nazi regime. Efforts to re-establish social unity in Germany following the devastating effects of World War I necessitated the use of powerful political and cultural tools. While grappling with the diplomatic isolation it faced internationally, the Weimar Republic considered sports a critical element in achieving social recovery and strengthening national identity. For German society, deeply affected by the post-war economic and social devastation, sports served as a means of cultivating both physical resilience and morale. During the Nazi era, however, the function of sports underwent a radical transformation, becoming an ideological tool. The Nazi regime used sports not only to reinforce national unity but also as a propaganda mechanism emphasizing the superiority of the Puritan race. Major sporting events, transformed into status symbols, took on a militaristic and divisive character reflecting the core values of Nazi ideology.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | European Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | October 22, 2024 |
Acceptance Date | June 15, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 33 Issue: 1 |