Toplumumuzu kuşatmış bulunan ayrımcı dil, ne yazık ki hukuk
uygulamasında da kendine yer bulabiliyor ve dilin böylesi kullanımı,
yöneldiği grubu ayrımcılığa tabi tutabiliyor. Türk Medeni Kanunu'nun
boşanma sebebi olan zina fiiline ilişkin düzenlemesinde, özel bir ifadenin
yer almamasına karşın; öğreti ve yargı uygulamasının zina fiilini,
"fiili gerçekleştiren eşin, farklı cinsiyetten biri ile ilişki kurması" koşuluna
bağlamış olması birtakım sorunsalları bünyesinde barındırmaktadır. Bu
makalede özellikle cinsiyet ve cinsel yönelimler ekseninde boşanma
sebeplerinden zina ile haysiyetsiz hayat sürme arasındaki farklılıklar queer kuram eşliğinde ele alınacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 23 Issue: 3 |