İlkçağda Aristarkhos tarafından önerilen Güneş merkezli evren modeli, Kopernik tarafından tekrardan ele alınmasına kadar büyük ölçüde unutulmuştu. Bu evren modeli, bilim ve düşünce tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğu için Kopernik Devrimi olarak bilinmektedir. Bu görüş klasik evren anlayışına karşı bir meydan okuma olduğundan modern bilimin başlamasına yol açtı. Kopernik Devrimi’nin hem tamamlanmamış bir süreci içermesi hem de klasik evren görüşüyle ortak birçok noktası olması bakımından bunu Bilimsel Devrim olarak tanımlamanın daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Bilimsel Devrim süreci Dünya’ya bakışımızı şekillendiren toplumsal ve kültürel birçok değişimi de beraberinde getirmiştir. Bunların başında klasik bilimin dayandığı Aristoteles ve Kilise’nin otoritesinin sorgulanmaya başlaması gelir. Yüzyıllar boyunca süregelen Aristotelesçi öğreti İncil’deki yaratılış anlatısıyla tutarlılık gösterdiği için Galileo’nun astronomik gözlemleriyle doğrulanan Güneş merkezli görüş, Kilise’nin büyük bir direnişiyle karşılaştı. Galileo’nun Engizisyon mahkemelerinde yargılanması onu Güneş merkezli evren sistemine verdiği desteği görünüşte geri çekmek zorunda bıraktı, fakat o Dünya’nın döndüğüne inanarak hayata veda etti. Galileo’nun davası onların inançlarına olan güvenlerini sarstığı için insanlar evrenin bir dizi rasyonel yasayla keşfedilebileceğini anladılar. Newton’un hareket ve yerçekimi yasası evrendeki nesnelerin hareketine dair birleşik bir kuramın oluşturulabileceği anlamına gelmekteydi. Bu durum da fizik ve astronomide büyük bir atılımın ve bilimsel devrimin göstergesidir.
The heliocentric model of the universe proposed by Aristarchus in antiquity was largely forgotten until it was revisited by Copernicus. We know this model of the universe as the Copernican Revolution, as it was an important turning point in the history of science and thought. Since this view was a challenge to the classical understanding of the universe, it led to the beginning of modern science. We believe that it would be more accurate to define the Copernican Revolution as the Scientific Revolution, as it includes both an incomplete process and many points in common with the classical universe view. The Scientific Revolution process has brought many social and cultural changes that shape our view of the world. At the beginning of these, the authority of Aristotle and the Church, on which classical science was based, began to be questioned. The heliocentric view, confirmed by Galileo’s astronomical observations, met with significant resistance from the Church, as the centuries-old Aristotelian teaching was consistent with the biblical creation narrative. Galileo’s trial at the Inquisition forced him to withdraw his support for the heliocentric universe system, but he died believing that the Earth was spinning. People came to understand that the universe could be discovered by a set of rational laws because Galileo's trial, which had shaken their confidence in their beliefs. Newton’s law of motion and gravity meant that a unified theory of the motion of objects in the universe could be established. This is an indication of a great breakthrough and scientific revolution in physics and astronomy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | July 15, 2023 |
Publication Date | July 19, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 7 Issue: 1 |