Genel olarak insanların temel gereksinimi dışındaki ihtiyaçları, istekleri ve beklentilerinin, sonsuz olduğu, sürekli değiştiği, her kültürde veya ortamda ve her tarihsel dönemde farklı olduğu söylenebilir. Bugün içinde yaşadığımız dünya, daha ziyade ekonomik ve siyasi sistemler tarafından şekillendirilmekte; bu düzenin farklı bileşenlerinin bir sonucu olarak toplumsal değişimler meydana gelmektedir. Mevcut kapitalist süreç ve onun kültür endüstrisi, insanların düzenini ve tercihlerini belirler hale gelmiştir. Pazarlama, toplum için ihtiyaçlar yaratır, bunları ürün biçiminde piyasaya sürer ve bunları hayaller karşılığında satar. Varlığını sürdürmeyi amaçlayan bu düzen, kendisine katkı sağlayacak ve hizmet edecek yeni koşulları oluşturmak adına hiçbir fedakârlıktan kaçınmamaktadır. İhtiyaçlar, bilinçli olsun ya da olmasın, olması “gerekli” görünen her şeyi kapsar. Herbert Marcuse, kültür endüstrisinin, tüketime teşvik ederken gerçek ihtiyaçların dışında sahte ihtiyaçlar oluşturarak piyasada bir süreklilik sağlamayı amaçladığını söyler. Sahte ihtiyaçlar, bireye empoze edilen, onları bastırmak gibi açık bir çıkara sahip olan, daha ziyade dış güçler tarafından belirlenen ve koşullandırılan ihtiyaçlardır. Bu şekilde sahte ihtiyaçlar kültür endüstrisine, kültür endüstrisi de kültür ve kapitalizm arasındaki ilişkiye dayanır. Bu çalışmada, kapitalizmin sahte ihtiyaçlar üreten yönleri, kültür endüstrisi bağlamında ele alınacak ve Marcuse’nin bu konudaki görüşlerine yer verilecektir. Özünde, bu çalışma kapitalizmin ve onun kültür endüstrisinin yanlış ihtiyaçları yaratan yönlerini tanımlayacak ve analiz edecektir. Çalışmada yöntem olarak nitel araştırmanın imkanlarından yararlanılmış, literatür analizi ve doküman analizi metotları kullanılarak belirtilen kavramlar incelenmeye çalışılmıştır.
Broadly speaking, human needs, desires, and expectations that go beyond basic needs are limitless, ever-changing, and vary across different cultures, social environments and historical periods. The world we live in today is mostly shaped by economic and political systems. Social changes are consequences of the different aspects of these systems. The current capitalist system and the culture industry have begun to determine the order and preferences of individuals. Marketing creates demands in society, offers them as products for sale, and trades them for aspirations. This system, determined to provide its consistency, is prepared to make any sacrifices needed in order to establish new conditions that will further and serve its goals. Whether the needs of individuals are constructed consciously or not, they include everything that seems “necessary”. According to Herbert Marcuse, the culture industry works to maintain market continuity by fabricating artificial needs instead of addressing real ones, thereby encouraging consumption. Artificial needs refer to needs that are imposed on the individual, determined and shaped by external sources with the intention of suppressing them. Artificial needs are rooted in the culture industry, which in turn is founded on the interaction of culture and capitalism. In this study, the aspects of capitalism that produce artificial needs will be discussed in the context of the culture industry, including Marcuse's views on this subject. In short, this study will define and analyze the aspects of capitalism and its culture industry that create artificial needs. In order to examine the aforementioned notions, qualitative research, literature review, and document analysis methods were used in this study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2024 |
Submission Date | March 15, 2024 |
Acceptance Date | April 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |