Amaç: Bu araştırma doğum sayısı, doğum şekli ve gebeliğin planlı olma durumunun lohusalarda posttravmatik gelişim ve konfora etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Kesitsel tipte olan bu araştırma Türkiye’nin doğusundan bulunan bir ildeki devlet hastanesinin lohusa ve sezaryen servisinde yatan 324 lohusa ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri "Lohusa Tanıtım Formu", "Travma Sonrası Gelişim Ölçeği" ve “Doğum Sonu Konfor Ölçeği" ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirmesinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra independent t-test ve pearson korelasyon testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan lohusaların yaş ortalaması 28.79±5.59 (en küçük:17-en büyük:52) ve ortalama doğum sayısı 2.36±1.19 (en küçük:1-en büyük:6)’dur. Lohusaların Travma Sonrası Gelişim Ölçeği’nden aldıkları puan ortalaması 78.30±22.76 ve Doğum Sonu Konfor Ölçeği’nden aldıkları puan ortalaması 119.65±15.71’dir. Primiparların Travma Sonrası Gelişim Ölçeği ve Doğum Sonu Konfor Ölçeği’nden aldıkları toplam puan ortalamasının multiparlara oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Normal doğum yapan lohusalar sezaryenle doğum yapanlara oranla daha yüksek Doğum Sonu Konfor Ölçeği puan ortalamasına sahiptir (p<0.05). Gebeliği planlı olan lohusaların Travma Sonrası Gelişim Ölçeği ve Doğum Sonu Konfor Ölçeği’nden aldıkları puan ortalamaları gebeliği plansız olanlara oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksektir (p<0.05). Ayrıca, posttravmatik gelişim düzeyleri ile doğum sonu konfor düzeyleri arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunmuştur (r=0.186, p<0.05). Sonuç: Primipar ve gebeliği planlı olan lohusaların daha yüksek posttravmatik gelişim ve doğum sonu konfor düzeyine sahip olduğu belirlendi. Normal doğum yapan lohusaların doğum sonu konfor düzeyi daha yüksekti. Ayrıca, travma sonrası gelişim düzeyi arttıkça doğum sonu konfor düzeyinin arttığı görüldü.
Aim: The aim of this study was to determine the effects of parity, mode of birth and planned pregnancy on posttraumatic growth and comfort in puerperants. Material and Methods: This cross-sectional study was carried out with 324 puerperants in a postpartum and cesarean service of a state hospital in eastern Turkey. The data were collected with "Postpartum Information Form", "The Posttraumatic Growth Inventory" and "Postpartum Comfort Scale". In addition to descriptive statistics, independent t-test and Spearman correlation tests were used to evaluate the data. Results: The average age and birth number of the puerperants was respectively 28.79±5.59 (min:17-max:52) and 2.36±1.19 (min:1-max:6). The Posttraumatic Growth Inventory total score mean of the pueperants was 78.30±22.76. The Postpartum Comfort Scale total score mean of the pueperants was 119.65±15.71. It was determined that total score mean of the primiparous puerperants from The Posttraumatic Growth Inventory and The Postpartum Comfort Scale was statistically significantly higher than multiparous puerperants (p<0.05). Puerperants who delivered vaginally had higher the total score mean of The Postpartum Comfort Scale than those who delivered by cesarean (p<0.05). The total score mean of puerperants with planned pregnancy obtained from The Posttraumatic Growth Inventory and The Postpartum Comfort Scale are statistically significantly higher than those with unplanned pregnancy (p<0.05). In addition, a weak positive correlation was found between posttraumatic growth levels and postpartum comfort levels of women in the puerperal period (r=0.186, p<0.05). Conclusion: It was determined that puerperants with primipary and planned pregnancy had higher posttraumatic growth and postpartum comfort levels. Postpartum comfort level was found to be higher in puerperants who delivered vaginal birth. In addition, it was determined that as the posttraumatic growth level increased, the postpartum comfort level increased.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 19 Kasım 2020 |
Kabul Tarihi | 14 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 3 |
MEÜ
Sağlık Bilimleri Dergisi Doç.Dr. Gönül Aslan'ın Editörlüğünde Mersin
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak 2008 yılında
yayımlanmaya başlanmıştır. Prof.Dr. Gönül Aslan Mart 2015 tarihinde Başeditörlük görevine Prof.Dr.
Caferi Tayyar Şaşmaz'a devretmiştir. 01 Ocak 2023 tarihinde Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Başeditörlük görevini Prof.Dr. Özlem İzci Ay'a devretmiştir.
Yılda üç sayı olarak (Nisan - Ağustos - Aralık) yayımlanan dergi multisektöryal hakemli bir bilimsel dergidir. Dergide araştırma makaleleri yanında derleme, olgu sunumu ve editöre mektup tipinde bilimsel yazılar yayımlanmaktadır. Yayın hayatına başladığı günden beri eposta yoluyla yayın alan ve hem online hem de basılı olarak yayımlanan dergimiz, Mayıs 2014 sayısından itibaren sadece online olarak yayımlanmaya başlamıştır. TÜBİTAK-ULAKBİM Dergi Park ile Nisan 2015 tarihinde yapılan Katılım Sözleşmesi sonrasında online yayın kabul ve değerlendirme sürecine geçmiştir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 16 Kasım 2011'dan beri Türkiye Atıf Dizini tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2016 birinci sayıdan itibaren ULAKBİM Tıp Veri Tabanı tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 02 Ekim 2019'dan beri DOAJ tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 23 Mart 2021'den beri EBSCO tarafından indekslenmektedir.
Dergimiz açık erişim politikasını benimsemiş olup, dergimizde makale başvuru, değerlendirme ve yayınlanma aşamasında ücret talep edilmemektedir. Dergimizde yayımlanan makalelerin tamamına ücretsiz olarak Arşivden erişilebilmektedir.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.