However the discussion about the borders and boundaries of the (translational) field, first latently initiated with the accumulations of studies (concerning translating from the linguistic point of view) in the second half of the last century, then probably for the very first time concreted by the questioning interest “Towards a science of translating”, yet after J. Holmes’ ingenious topographic proposition still produces deeply disappointments and frustrations. In this study there are not reviewed the lacks or reasons of this ‘dilemma” of a scientific field, whose basic lines, lanes and principles are still undetermined and suspiciously fluent, but as an accept, primarily disorienting and consuming all “translational-oriented reflectional energy” there is focused on the question “what is the object of translatological thinking?”
This question is connected with other questions, which in a demarcated order should be strictly surveyed and tracked to clear the profound and otherwise dissoluble confusion about what is definable as the “translatological perspective” on one hand and on the other what can be seen as the “translational view”. In this context in the study it is made a clear shaping between the terms “object” as a matter of any scientific approach and thinking as a whole and “subject” as an issue which has concretely and explicitly to be surveyed and observed.
Translatological field scientific object dichotomy complexity
Araştırmada yerleşik (en genel anlamıyla “çeviri” ile kenetli ve sınırlı) çeviribilimsel söylemden bağımsız olarak, çeviri olgusu kavramı ilginin merkezine alınmaktadır. Böyle bir ilgi, bilim-kuramsal bir zeminde ve çerçeve koşulları içinde ancak şekillenebilmektedir. Çeviri olgusu üzerinde yoğunlaşan bir sorgulamanın, bilim kuramı odaklı bir tartışmayı tetiklediği; makalede titizlikle korunan ve sürdürülen bir tutumdur. Bu tutumun sağlanabilmesi ve doyurucu bir minvalde şekillenebilmesinde, dört temel soru sıralı bir şekilde ele alınacaktır. Bu soruların takibinde üretilen yanıtlar, aynı zamanda mevcut çeviri odaklı araştırma bütününü –örtük ve dolaylı bir yoldan– tarif etmeyi amaçlasa da, çalışmada yerleşik çeviribilimsel araştırma alanının sorunsallarına dair bir pozisyon alış söz konusu edilmemektedir. Buna karşın, “disiplinlerarasılık” veya “KM/EM” odaklı “çeviri ilişkisi” örneklendirmeleri üzerinden ilgili sorunsalların arka planına ve bilim-kuramsal geçerliliklerine dönük ışık tutulacaktır.
Çeviri olgusu’nun ne olduğu; gözlemlenebilirliği ve çeviri odaklı akıl yürütmeyi nasıl (hangi yasallıklar doğrultusunda) şekillendirdiği; velhasıl çeviribi-limsel gözlem sistematiğinin temel belirleyenleri nedir soruları özellikle Çevrim Kuramı adlı çalışma doğrultusunda somutlaştırılacaktır. Söz konusu çalışma, aşırı soyut kaçması içerikli eleştirilerin geçerliliği de bu minvalde –yine dolaylı bir ağırlıkta- gözden geçirilecektir. Çalışmada baz yaklaşımı olarak soyut “meta-kuramsal” boyutu içinde kabul edilen Çevrim Kuramı, doğrudan ele alınmayacak; daha ziyade çeviri araştırmaların olası dizgeselliği yönünde somut kavramsallaşmalar eşliğinde ve sadece belli başlı (aksiyom oluşturucu) açıları ile irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 12 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |