Geç dönem Osmanlı dünyasında hem genel kültür sahasının içeriği sayılan bilgi çerçevesindeki paradigma değişimi hem de pek çok konu hakkındaki aslî referans kaynaklarının Avrupa’da üretilen yeni eserlerle ikame edilmesi devrin müelliflerini o güne değin hakkında kalem oynatılmayan çeşitli konularda metin üretmeye teşvik etmiştir. Ek olarak, dinler tarihinin ayrı bir bilimsel disiplin olarak ortaya çıkışı da Osmanlı dünyasında bu alanda bir literatürün vücuda getirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu makalede de aynı yüzyılı tecrübe etmiş ve dinler tarihi disiplinine ait sayılabilecek eserler üretmiş iki Osmanlı müellifinin, Şemseddin Sâmî ile Ahmed Midhat Efendi’nin, Budizm’i anlama ve yorumlama çabaları ele alınmaktadır. Sözü geçen yazarların konu hakkında kendilerinden önce yazılmış eserlerden devraldıkları bilgiler incelendiği gibi hem Sâmi hem de Midhat’ın düşünüş biçimlerini etkilemesi son derece muhtemel olan biyografilerine de değinilmiştir. Çalışma esas olarak Sâmî’nin Esâtîr adlı eseri ile Ahmed Midhat’ın Tedrîsî Târih-i Edyân adlı çalışmasının Budizm bağlamında karşılaştırmalı bir tahlilini içermektedir. Bu iki metin 19. yüzyılda yaşamış iki entelektüelin Osmanlı dünyasında doğrudan temas kurma imkânları bulunmayan bir dini anlamak noktasında geliştirdikleri stratejileri ortaya koymaları bakımından önemli veriler sunmaktadır.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyulmuştur.
-
-
During the late Ottoman period, a paradigm shift in the information framework considered to be the content of general culture, as well as the substitution of primary reference sources with new European works on numerous topics, served as catalysts for the authors of the time to compose texts on a spectrum of previously unexplored subjects. Moreover, the emergence of the history of religions as an independent scientific discipline, too, played a significant role in the production of literature in this field in the Ottoman sphere. In this article, the efforts of two Ottoman authors, Şemseddin Sâmî and Ahmed Midhat Efendi, contemporaries who experienced the same century and authored works falling within the purview of history of religion, to understand and interpret Buddhism are discussed. Apart from examining the knowledge transmitted from preceding works on the subject to Sâmi and Midhat, the article also delves into the biographies of both authors, given the strong prospect that life stories are highly likely to have shaped their thoughts. The tenet of this study is constituted of a comparative analysis of Sâmî’s Esâtîr and Ahmed Midhat’s Tedrîsî Târih-i Edyân, in the context of Buddhism. These two books offer valuable insights into the strategies devised by two intellectuals in the 19th century within the Ottoman world to comprehend a religion to which they had no direct exposure.
Ethical principles were followed during the preparation of this study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Specific Fields (Other) |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | June 27, 2024 |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | February 7, 2024 |
Acceptance Date | April 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |