Important events occur in a life from the moment of birth until death. Celebration of these events such as birth, marriage, death and the festivities accompanying them are a significant part of the Kazakh people’s culture. There are some customs related to the child, including shildehana ‘a celebration of childbirth’, besikke salu or besik toi ‘an event of putting the newborn into the cradle’, qyrkynan shygaru ‘a ritual on the fortieth day’, tusau kesu or tusaukeser ‘cutting the fetters when the baby takes the first steps’, as well as related to marriage, particularly the daughter-in-law: syrga salu ‘the fiancé’s mother wears earrings to the future daughterin-law ’, kelin tusiru ‘meeting the bride in the groom’s house’, betashar ‘the ritual of opening bride’s face’, kelin shai ‘tea from the hands of a dauther-in-law’. In this article we are going to consider the custom, focusing on a woman who recently gave birth or a new mother and her child, called kalja or kalja beru ‘giving kalja’. In the Kazakh tradition kalja is a kind of dish prepared specially for a new mother usually from roast lamb. Kalja as a tradition has social, spiritual, medical and cultural importance. Since this tradition is not related to a religion, it has not lost its functioning even in the Soviet period when religious events were banned. The custom of sacrificing aqiqah, which was common among Arabs in the pre-Islamic period and later legitimized in Islam, is different from kalja. The former is an event where the meat is cooked and shared, while the latter is more as an indication of the concern about the new mother who is physically and mentally worn out from childbirth. Kalja helps to improve the health of a woman and her child. Kalja, as well as other traditions of the Kazakh people, is an integral part of the culture transmitted from generation to generation and requiring its complete safeguarding. This tradition, was known among the Turks in the Middle Ages, has continued to this day among some Turkic peoples. Kalja as an object of this study in its various forms is used in some Turkic languages as a kind of food. In Kazakh, Kyrgyz and Nogai, qalja is used in the meaning of special food for the new mother. The Uzbek atala and Bashkir botka also became an integral part of the new mother, renewing her strength and energy after childbirth. Unlike other Turkic peoples, where a special dish is being prepared for the woman after giving birth, the nominativeness is more important in the Kazakh (also in the Kyrgyz) culture. The dish from broth and lamb prepared on a daily basis or on other equally important events cannot be called kalja, since before starting preparation it is necessary to name, dedicate and not to use for other purposes and events. With the advent of this tradition in the Kazakh language, there appeared such concepts as kalja koiy (lamb for kalja), kalja sorpasy (broth for kalja), kalja teri (kalja sweat), kaljalau (preparation for kalja), kalja beru (to give kalja) and kalja jegizu (to eat kalja). In the Kazakh society, this tradition has become obligatory, regardless of the material status of the family, it was even considered a good deed to give qalja to the family in need. Today, kalja is brought by the mother of the woman who gave birth, and the ceremonies that are performed later on, especially the kalja teri, the responsibility of her mother-in-law.
AP09058228
İnsan, doğumundan ölümüne kadar bir dizi önemli gelenek ve görenekleri yerine getirir. Yaşamdaki doğum, ölüm, evlenme vb. önemli evreleri kutlamak, onlara şenliklerle eşlik etmek her kültürde olduğu gibi Kazak kültürünün de bir parçasıdır. Bunlarla ilgili Kazak toplumunda gerçekleştirilen birçok gelenek vardır. Örneğin, çocuklarla ilgili şildehane “doğan bebek için yapılan eğlence”, besik toy “beşik töreni”, kırkınan şığaruw “kırkı çıkmak”, tusawkeser “yeni yürümeye başlayan çocuğun düzgün yürümesi için ayaklarına bağlanan ipin saygıdeğer biri tarafından kesilme geleneği”; evlenme ile ilgili sırga saluw “küpe takmak”, kelіn tüsiruw “gelin getirmek”, betaşar “duvak açma”, kelіn şay “duvak açma töreninden sonra gelinin misafirlere ikram ettiği çay” vb. bu gelenekler arasında sayılabilir. Bu makalede ise yeni doğum yapmış kadın ve çocuğuyla ilgili olan kalja veya kalja beruw “kalja vermek” geleneği üzerinde durulmuştur. Kazak geleneğinde kalja, yeni doğum yapmış kadın için özel olarak kesilen koyun etinden hazırlanmış bir tür yemektir. Kalja geleneği; toplumsal, manevi, tıbbi ve kültürel açıdan pek çok öneme sahiptir. Bu gelenek, dinle ilişkili olmadığı için, dinî olayların yasaklandığı Sovyet döneminde bile işlevini kaybetmemiştir. İslâm öncesi dönemde Araplar arasında yaygın olan ve daha sonra İslâmiyet’te de meşrulaştırılan akika1 kurbanı kesme adeti kaljadan farklıdır. Kalja geleneği doğum ile fiziksel ve ruhsal olarak yıpranan kadına yönelik ilginin bir göstergesidir. Kadının ve dolayısıyla çocuğun sağlığının iyileştirilmesine katkı sağlar. Kalja, Kazak halkının diğer gelenekleri gibi, nesilden nesle miras olarak aktarılan kültürün ayrılmaz bir parçasıdır. Türkler arasında Orta Çağ’da örneklerine rastlanan bu gelenek, bazı Türk halklarında günümüze kadar devam etmiştir. Çalışmamızın konusu olan kalja geleneği, çeşitli biçimlerde bazı Türk dillerinde bir tür yiyecek olarak karşımıza çıkmaktadır. Kazak, Kırgız ve Nogay dillerinde kalja, doğum yapan kadın için hazırlanan özel bir yemek anlamında kullanılmaktadır. Özbeklerdeki atala ile Başkurtlardaki botka da doğumdan sonra kadının gücünü ve enerjisini yenileyen, doğum yapan kadın için vazgeçilmez bir yemektir. Doğum yapan kadın için özel bir yemeğin hazırlandığı diğer Türk halklarından farklı olarak Kazak kültüründe (Kırgız kültüründe de) tanımlama çok dikkat çekicidir. Gündelik hayatta kaljaya benzer şekilde koyun vb. bir hayvanın etinden hazırlanan yemek kalja olarak adlandırılmaz. Yeni doğum yapan kadın için hazırlanacak kalja için öncesinde niyet edilip dua okunarak koyun kesilir ve kalja yemeği hazırlanır. Kalja için kesilen koyunu başka herhangi bir amaç veya etkinlik için kullanmamak esastır. Bu geleneğin ortaya çıkmasıyla birlikte, kalja koyu ‘kalja koyunu’ (kalja için kesilmiş koyun/kuzu), kalja sorpası ‘kalja çorbası’ (etin suyundan yapılan çorba) kalja teri ‘kalja teri’ (kalja yedikten sonra çıkan ter), kaljalaw ‘kaljanın hazırlanması’, kalja beruw ‘kalja vermek’ (kalja için hazırlanan yemeği ikram etmek) ve kalja jegizuw ‘kalja yedirmek’ gibi sözler Kazak dilinde ortaya çıkmıştır. Kazak toplumunda kalja, ailenin maddi durumu ne olursa olsun mutlaka yerine getirilmesi gereken bir gelenek olarak düşünülmüştür. Hatta yeni doğum yapan kadın için kalja koyunu almaya gücü yetmeyen bir aileye maddi destek olmak sevap sayılmıştır. Günümüzde kalja, doğum yapan kadının annesi tarafından getirilmektedir ve daha sonra sırasıyla gerçekleştirilen törenler ise, özellikle kalja teri töreninin yapılması kadının kayınvalidesinin sorumluluğundadır.
Kazakistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı Bilim Komitesi
AP09058228
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Project Number | AP09058228 |
Publication Date | September 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 18 Issue: 139 |
Millî Folklor is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/