Abstract: Throughout history, the ideas put forth by thinkers have been evaluated and interpreted by their contemporaries and subsequent generations. Particularly, expressions containing profound meanings and difficult to comprehend have faced various criticisms. This article focuses on Sufis who use such expressions within the Islamic intellectual tradition, highlighting their struggle to explain their spiritual experiences and consequently being ostracized, and even accused of apostasy by societies. Additionally, by focusing on the life and thoughts of Hallâj-i Mansûr, it is explained that his execution was not solely based on his expressions, but there were also political factors behind the incident. Furthermore, the article addresses how different approaches evolved in the history of Islamic thought around Hallâj's views and whether he is accepted as a prominent representative of Sufism. While some thinkers criticize Hallâj's behavior, accusing him of straying outside the boundaries of Islam, others consider him as one of the pioneers of Sufism. One of those who expresses an opinion on the matter is Burhânüddîn en-Nesefî. The article aims to evaluate Nesefî's relationship with Sufism, how he defended Hallâj, and interpreted his words, aiming to shed light on future studies related to the subject.
Öz: Tarih boyunca düşünürlerin ortaya koydukları fikirler muasırları ve sonrakiler tarafından değerlendirilip yorumlanmıştır. Özellikle derin anlamlar içeren ve anlaşılması zor olan ifadeler birtakım eleştirilere maruz kalmıştır. Bu makalede, İslam düşünce geleneğinde bu tür ifadeleri kullanan tasavvufçulara odaklanılmış, onların manevi deneyimlerini açıklamakta zorlandıkları ve bu nedenle toplumları tarafından dışlandıkları, hatta tekfir edildikleri vurgulanmıştır. Ayrıca Hallâc-ı Mansûr’un hayatına ve düşüncelerine odaklanarak, onun idam edilmesinin sadece ifadelerine dayandırılmadığı, olayın perde arkasında politik etkenlerin de bulunduğu açıklanmaktadır. Öte yandan Hallâc’ın görüşleri etrafında İslam düşünce tarihinde farklı yaklaşımların nasıl geliştiği ve tasavvufun önde gelen bir temsilcisi olarak kabul edilip edilmediği hususu da ele alınmaktadır. Nitekim bazı düşünürler Hallâc’ın tutumunu yadırgayıp onu İslam dışına çıkmakla suçlarken, bazıları ise onun tasavvufun öncülerinden biri kabul etmektedir. Konu ile ilgili görüş beyân edenlerden biri de Burhânüddîn en-Nesefî’dir. Makale, Nesefî’nin tasavvuf ile ilişkisini, Hallâc’ı nasıl savunduğunu ve sözlerini nasıl yorumladığını değerlendirip ileride konu ile ilgili yapılacak çalışmalara ışık tutmayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Kalam |
Journal Section | Research Papers |
Authors | |
Early Pub Date | June 26, 2024 |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | January 3, 2024 |
Acceptance Date | June 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 18 |