Dijital
dönüşüm, herhangi bir organizasyonun tüm alanlarına teknolojinin
entegrasyonudur ve organizasyonun tümünde değişimin gerçekleşebilmesi için
gerekli olan dijital teknolojileri içerir. Dönüşüm, bir taraftan tüm iş
süreçlerini, faaliyetleri ve operasyonları içine alırken diğer taraftan
organizasyonlar için geniş ve bütünsel bir değişimi de gerektirir. Dijital bir
dönüşüm stratejisini uygulayabilmek için kurumlar, öncelikle değişimin kendi
DNA'larının bir parçası olduğunu idrak etmelidirler. Bu durumun anlamı ise,
kurumların hızlı ve sürekli değişim ile başa çıkabilmeleri için doğru insanları
işe almaları ve teşvik etmeleridir. Çünkü dijital dönüşüm, yeni beceri setleri,
yeni iş modelleri, yenilikçilik, dijital uzmanlar ve yaratıcı çalışanlar
gerektirir. Bu çerçevede araştırmanın amacı, kamu sektöründe dijital dönüşüm
konusuna kurumların DNA’sı ve meritokrasi çerçevesinden kavramsal bir yaklaşım
sunmaktır.
Digital transformation is the integration of technology into all areas of any organization and includes digital technologies that are necessary for the transformation to take place throughout the organization. While transformation involves all business processes, activities and operations on one hand, it requires a broad and holistic change for organizations on the other. In order to implement a digital transformation strategy, the institutions should first of all be aware of the fact that change is part of their own DNA. The meaning of this case is that the organizations should employ and encourage the right people in order to cope with the rapid and continuous change. Because digital transformation requires new skill sets, new business models, innovation, digital experts and creative employees. In this context, the aim of the research is to introduce a conceptual approach to the issue of digital transformation in the public sector through the framework of the DNA of the institutions and meritocracy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 16, 2019 |
Submission Date | February 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)