Dünya
çapında sosyal ve toplumsal bir hastalık olarak kabul edilen “Cüzzam”, “Lepra”,
“Hansen” hastalığı “Mycobacterium Leprae” basilinin neden olduğu kronik ve
enfeksiyonel bir hastalıktır. Bilinen en eski deri hastalıklardan biri olan
cüzzam hakkında Mısır, Çin ve Hindistan’da yazılı kaynaklar mevcuttur fakat Haçlı
Seferleri süresince, hastalığın Doğu’dan Avrupa’ya doğru yayıldığı görüşü
hakimdir. Orta Çağ’da salgın halini alan cüzzam hastalığı; “Günah-Bedel”,
“Sebep-Sonuç” çerçevesinde değerlendirip; hastaların bedenlerindeki
damga/stigma olarak algılanmıştır. Hastalığın etiyolojisinde en önemli faktör
olan toplumsal bakış açısı ise, cüzzamlıların tecrit edilerek, özel kıyafetler
giydirilerek kimi zaman, kıyafetlerinin üzerinde büyük bir “L” harfi taşıyarak,
kimi zaman da zil ve çan çalarak dolaşmalarına sebep olmuştur. Orta Çağ’da filizlenen hastaları damgalama ve
hastalığın bir takım; “kirlenme, çürüme ve bozulma” gibi kelimelerle
özdeşleştirilmesi, hastalığın kendisini bir metafor haline getirmiştir. Ognjen
Spahic tarafından yazılan “Hansen’in Evlatları” başlıklı eseri, Avrupa’nın son
cüzzam hastanesinde on iki cüzzam hastasının yaşam mücadelesini ele alırken,
hastalığın sonucu olarak meydana gelen fiziksel bozukluklarla, hastalığın
patolojisi olan dışlayıcı ve itici karakterinin, toplumsal bağlamda algısını
gösterir. Aynı zamanda, eser, cüzzamlı bedenler üzerinden alegorik bir üslupla,
Romanya Devrimi öncesine ve sonrasına değinerek paralel bir ilişki kurar.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | February 5, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 3 Issue: 1 |