Bu çalışmanın amacı Osmanlı siyasi düşüncesinin ana hatlarını tartışmaktır. Osmanlı
13. yüzyılın sonunda Söğüt merkezli olarak
kurulmuştur, fakat nev-zuhûr bir devlet değildir. Türklerin Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan
tarih yolculuğunda kurmuş oldukları devlet zincirinin son halkası olan Osmanlılar Türk ve İslam devlet geleneklerinin taşıyıcısıdır. Osmanlı
bir uç beyliği olarak kurulmuş ve devletleşme
imtihanını Bizans’a karşı vermiştir. Bu imtihanı başarıyla geçerek Roma İmparatorluğu’nun
da varisi olmuştur. Anadolu’da, Avrupa’da,
Arap yarımadasında, Yakın Asya’da, Kuzey
Afrika’da önemli topraklara sahip olan ve üç
denize hâkim olan Osmanlı, bu denli geniş
topraklarda hüküm sürmenin gerektirdiği siyasi
kabiliyeti tarihten ve coğrafyadan öğrenmiştir.
Devletin ve Hanedan’ın bekasını öncelediği
için pragmatik ve esnek bir siyaset uygulamıştır. Katılıktan uzak bu siyasi anlayış devletin
kendi kurumlarını oluşturabilmesini ve gerektiğinde yeni şartlara adapte olmasını kolaylaştırmıştır. Devletin tevarüs ettiği gelenek, süreç
içerisinde kendi tesis ettiği kurumlar ve düşünsel anlamda kırılma noktaları Osmanlı’nın siyasi düşüncesinin bütününü teşkil etmektedir.
Bu çalışmanın amacı tüm bu gelenekleri, kurumları ve kırılma noktalarını detaylarıyla ele
almaktan ziyade noktaları birbirine bağlamak
suretiyle Osmanlı siyasi düşüncesinin değişim
çizgisini göstermeye çalışmaktır.
Osmanlı Devleti Siyasi Düşünce Nizam-ı Alem Daire-i Adliyye Islahatname
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Yorum ve Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 15 Sayı: 54 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi