Yavuz
Sultan Selim’le başlayan ve Kanuni Sultan Süleyman ile üst seviyelere çıkan
Osmanlı Devleti ile Kürt emîrleri arasındaki ilişkiler, yüzyıl sonra, Kürt
emirlerinin neredeyse bütün sosyo-ekonomik ve sosyo-politik güçlerini
kaybettikleri bir noktaya evrilmiştir; Kürt coğrafyasına özgü idarî bir
taksimat olan ve kayd-ı hayat şartıyla sahiplerine tevcîh edilen Yurtluk-Ocaklık
ve Hükümet sancaklarındaki yönetim hakları, bölge yöneticileri beylerbeyiler
tarafından ellerinden alınmış, sahip olduklarını kaybetmemek için ribahorlara
(faizcilere) mahkûm hale getirilmişlerdir. Osmanlı devletinin Doğu ve Batı
seferlerinde önemli bir askeri güç olarak yer almalarına rağmen, IV. Murad
döneminde çeşitli bahaneler ileri sürülerek bir kısmının haksız yere
öldürüldüğü, devlet raporlarına yansımıştır. Kürt coğrafyasında sevilen ve
binlerce tabisi olan Rumiye Şeyhi Aziz Mahmud gibi sembol isimler iktidar odağı
olabilecekleri şüphesiyle idam edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 30, 2019 |
Submission Date | May 22, 2017 |
Published in Issue | Year 2019 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).