Bizans döneminde din adamları cemaatlerine ölülerin hayattayken işledikleri günahlar için cezalandırıldığını ama durumlarının adlarına yapılan dualar ve sadakatlerle iyileştirilebileceğini söylerdi. Ne var ki herkes buna ikna olmadı. Bazıları söz konusu faaliyetlerin üzerine temellendiği kavramsal çerçeveyi reddediyordu. Onlar bedensiz ruhlarının ne kendilerini bilebildiklerini ne acı ya da sevinç duyabildiklerini iddia ediyorlardı. Altıncı yüzyılda ilk defa ortaya çıkmış olan bu alternatif görüş on birinci yüzyılda tekrar boy gösterdi. Bu çalışma o ikinci münakaşayla alâkalı iki başlıca kaynak, Niketas Stethatos'un Ruh Hakkında adlı eseri ve İoannes İtalos'un 50. Opusculum'u üzerinde durmaktadır
Bizans döneminde din adamları cemaatlerine ölülerin hayattayken işledikleri günahlar için cezalandırıldığını ama durumlarının adlarına yapılan dualar ve sadakatlerle iyileştirilebileceğini söylerdi. Ne var ki herkes buna ikna olmadı. Bazıları söz konusu faaliyetlerin üzerine temellendiği kavramsal çerçeveyi reddediyordu. Onlar bedensiz ruhlarının ne kendilerini bilebildiklerini ne acı ya da sevinç duyabildiklerini iddia ediyorlardı. Altıncı yüzyılda ilk defa ortaya çıkmış olan bu alternatif görüş on birinci yüzyılda tekrar boy gösterdi. Bu çalışma o ikinci münakaşayla alâkalı iki başlıca kaynak, Niketas Stethatos'un Ruh Hakkında adlı eseri ve İoannes İtalos'un 50. Opusculum'u üzerinde durmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2015 |
Submission Date | July 15, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 6 Issue: 1 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).