Türkiye’de son yıllarda giderek artan kadına yönelik şiddet
olayları toplum ve basında önemli bir tartışma konusu olmuştur. Bu konuda ele
alınan en önemli sorunlar arasında kadına karşı eşitsizliğin giderilmesi ve
sosyal statülerinin iyileştirilmesi yer alır. Ancak tartışmalar genellikle
kadını özel alanlarda/aile içinde ele alırken kentsel açık mekanlarda süre giden eşitsizliğe ve karşılaştıkları baskılara yeterince dikkat çekilmemektedir. Bu
durum Türkiye’de kadınların kentsel açık mekanlara erişimini ve kullanımını
kısıtlamakta ve buralarda erkeklerle aynı derecede özgürlüğe sahip
olamamaktadırlar. Buraların kadınlar için daha erişilebilir ve kullanılabilir
kılınmasına yönelik sorunların tespit edilmesi ve çözümler geliştirmek yalnızca
yasalar ve sosyal kuruluşların görevi değildir; peyzaj mimarları da bu konuda
önemli sorumluluklar taşırlar. Bu nedenle toplumsal cinsiyet rollerinin ve
kentin kamusal hayatı üzerindeki etkilerinin anlaşılması bu meslek disiplini
için önemlidir.
Bu çalışma kentsel açık mekanların kullanımında kadınların
erkeklere göre sergiledikleri farklılıkları ortaya koymayı ve günümüzdeki
yaygın kadın-erkek eşitsizliği tartışmalarına farklı bir açıdan yaklaşmayı
amaçlar. Bu nedenle mekansal kullanımlar ve etkinlik türleri açısından cinsiyet
farklılıkları irdelenmiş ve sonuçlar kadınların yaşadığı eşitsizliğin ve
karşılaştıkları olumsuz tutumların yansımaları olarak kabul edilmiştir
Araştırmada Trabzon kent merkezinde yer alan yaya alışveriş sokağında
davranış gözlemi ve anket çalışması yürütülmüştür. Araştırma sonucunda
kadınların açık mekanları kullanırken erkekler kadar özgür hissetmedikleri, alanda
erkek kullanıcılara oranla daha az sayıda oldukları, daha az sıklıkta
geldikleri ve alana kimlerle geldikleri
bakımından daha seçici oldukları tespit edilmiştir.
Increasing
violence against women became an important subject of debate in Turkey
nowadays. One major problem is how to overcome inequity for women and improve
their social status. Approaches have mostly focused on women in the private
sphere, domestic life, but inequity and oppressions that they have to confront
in open public spaces are neglected. This situation has made open spaces
restricted for access and use for women in Turkey, and they do not have the
same amount of freedom as men. It is not only the duty of the law and social
organizations but also the duty of landscape architects to find the reasons for
these issues and develop solutions to make public spaces more accessible and
usable for women and make them feel freer there; landscape architects share
important responsibilities. Therefore, it is important for landscape architects
to know gender roles and their impact on life in open public spaces.
This
study aims to reveal the differences that women display in using urban open
spaces from men and to approach from a different point of view to the debates
about woman-man inequity. Therefore, gender differences in spatial use and
activity types were considered and the results were accepted as the reflections
of inequity and adverse attitudes that women face.
In this research behavior observation and
questionnaire techniques were used in the selected study area which is a
pedestrian mall located in Trabzon city centre. The results revealed that women
do not feel as free as men, woman users are fewer and visit the area less
frequently than men and they are more selective in terms of with whom they are
coming with.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |