Tarihsel ve kültürel belleğin bir parçası olan geleneksel kırsal mimari örnekleri fiziksel eskime sonucunda yok olmaktadır. Tüketim kültürü ile değişen günümüz yaşam koşullarında geleneksel kırsal mimari yetersiz bulunmakta ve bunun sonucunda geleneksel kırsal mimari üretimi kısıtlı kalmaktadır. Düz toprak dam uygulanan geleneksel kırsal mimari örneklerinde sürekli ve yoğun emek isteyen bakım gereksinimleri nedenleriyle ilk vazgeçilen/değiştirilen yapı elemanının toprak damlar olduğu söylenebilir.
Düz toprak damların tarihi Anadolu’da neolitik dönemlere kadar uzanmaktadır. Geleneksel kırsal mimari belleğin yitmemesi için, düz toprak dam uygulamalarındaki bu bakım gereksinimlerinin öz nitelikler bozulmadan, güncel teknolojilere dayalı çözümler ile iyileştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma ile Anadolu geleneksel kırsal mimarisinin karakteristik unsurlarından düz toprak damların güncel bilgi ve teknolojiler ile iyileştirilerek uygulanmaları için öneride bulunularak daha az bakım gerektiren detay çözümleri sunulmaktadır.
Bu amaçla, çalışmada yöntem olarak öncelikle kırsal mimaride yapı malzemesi olarak toprak ele alınmış, ardından düz toprak damın tarihi incelenmiştir. Düz toprak damın temel sorunları ele alınmış ve çözüm önerisi sunulmuştur. Öneri olarak sunulan düz toprak dam ve geleneksel düz toprak dam uygulamalarının enerji etkinliklerinin karşılaştırılması amacıyla modellemesi yapılmıştır. Simülasyon sonucunda güncel malzeme ve teknolojiler kullanılarak üretilen öneri düz toprak dam kesitinin ısıtma ve soğutma enerji gereksinimlerini azalttığı belirlenmiştir.
Çalışma kapsamında belirlenen düz toprak damların yapı fiziği ve durabilite sorunları bu çalışmanın bulguları olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın, düz toprak damların yapı fiziği sorunlarının azaltılması ve daha az bakım gerektirmesi için güncel olanaklar ile iyileştirilerek yaşatılmasına sosyal katkı sunacağı düşünülmüştür.
Traditional rural architecture examples, which are a part of historical and cultural memory, disappear as a result of physical aging. In today's living conditions that change with the consumption culture, traditional rural architecture is insufficient and as a result, traditional rural architectural production remains limited. In traditional rural architectural examples with soil-covered flat roofs, it can be said that soil-covered flat roofs are the first to be abandoned / replaced due to constant and demanding maintenance requirements.
The history of soil-covered flat roofs goes back to the Neolithic times in Anatolia. In order not to lose the traditional rural architectural memory, it is necessary to improve these maintenance requirements in soil-covered flat roof applications with solutions based on current technologies without deteriorating their attributes. In this study, detailed solutions requiring less maintenance are offered by making suggestions for the implementation of soil-covered flat roofs, one of the characteristic elements of Anatolian traditional rural architecture, by improving them with up-to-date knowledge and technologies.
For this purpose, as a method in the study, firstly earth was considered as a building material in rural architecture and then the history of the soil-covered flat roof was examined. The basic problems of the soil-covered flat roofs are discussed and solution suggestion is presented. Modeling of the proposed soil-covered flat roof and conventional soil-covered flat roof implementations were carried out in order to compare their energy efficiency. As a result of the simulation, it was determined that the proposal produced using up-to-date materials and technologies reduces the heating and cooling energy requirements of the soil-covered flat roof section.
The building physics and durability problems of the soil-covered flat roofs determined within the scope of the study are evaluated as the findings of this study. It is thought that this study will contribute socially to the improvement of soil-covered flat roofs with up-to-date possibilities in order to reduce the building physics problems and require less maintenance.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 2 |