Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında, özellikle son dönemde silahlı çatışmaya dönüşen bazı uyuşmazlıklar yaşanmıştır. 16 Mart 2014 tarihinde Kırım’da gerçekleştirilen referandum neticesinde ortaya çıkan hukuki durum, sonrasında her ne kadar Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun almış olduğu 68/262 sayılı Karar ile tanınmamış olsa da önemli bir süreci başlatmıştır. Rusya Federasyonu’nun Kırım’ı ilhak etmesiyle başlayan bu süreç, gelinen noktada uluslararası hukuk açısından önemli sonuçları beraberinde getirmiştir. Bu sonuçların belki de en önemlisi, Rusya Federasyonu tarafından “Luhansk Halk Cumhuriyeti” ve “Donetsk Halk Cumhuriyeti” olarak adlandırılan toprakların bağımsızlıklarının kabul edilmesidir. Bu tanıma işleminin öncesinde ve sonrasında ortaya çıkan hukuki durumun; Birleşmiş Milletler Antlaşması ve uluslararası örf-adet kuralları açısından kısaca değerlendirilmesi önemlidir. İki devlet arasında yaşanan uyuşmazlıklar çok yönlüdür. Rusya Federasyonu tarafından askeri müdahalenin gerekli olduğuna ilişkin ileri sürülen üç hukuki ifade dikkat çekicidir. Bunlardan ilki, Rusya Federasyonu’nun önleyici meşru savunma hakkı olduğuna ilişkindir. Ancak, uluslararası hukukta bu argümanı destekleyen yazılı bir norm olmaması nedeniyle ilgili argümanın birçok tartışmayı beraberinde getirdiği de bir gerçektir. İkinci argüman ise Luhansk Halk Cumhuriyeti ve Donetsk Halk Cumhuriyeti tarafından yapılan çağrının karşılığında Rusya Federasyonu’nun Birleşmiş Milletler Antlaşması madde 51 düzenlemesi uyarınca kolektif meşru savunma hakkının olduğuna ilişkindir. Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ilgilendiren son temel argümanı ise Ukrayna’da bazı kesimlere yönelik olarak soykırım, saldırı gibi fiillerin gerçekleştirildiği iddiasıdır. Bu iddia ile birlikte Rusya Federasyonu, insani amaçla gerçekleştirilen askeri operasyonun uluslararası hukuka uygun olduğunu kabul etmektedir. Uluslararası hukuk açısından ortaya çıkan bu durumun; kuvvet kullanma yasağı, tanıma, self-determinasyon ve benzeri konularla genel bir çerçeveden tartışılması önemli görünmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Araştırma Makaleleri (Research Articles) |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.