Birçok farklı sahalarda çalışan araştırmacılar, yemeğin kimlik yaratan gücünü göstermişlerdir. Erken modern dönemde yazılmış gezi edebiyatı ürünleri, yemek kültürünün hem tanımlamak, hem de ayrıştırmak için kullanılan güçlü bir damga olduğuna işaret eden birçok örnekle doludur. Avrupa gezi edebiyatında yemek ile ilgili giderek büyüyen bir literatür varsa da, Osmanlı çalışmalarında bu konu daha yeterince dikkat çekmemiştir. Bu makale, Osmanlı gezi edebiyatının bazı önemli örneklerine bu gözle yaklaşıp yemeğin, erken modern dönemde kimlik kurgulanmasında ne gibi işlevler gördüğü üzerine bazı farazi sonuçlar önermektedir. Gelibolulu Mustafa Ali ve Evliya Çelebi’nin yazdıkları, Osmanlılar’ın, imparatorluk merkezindeki kültür ile imparatorluğun çevresinde kalan bazı yörelerin arasında sınırlar çizerken yemeği nasıl kullandıklarını göstermektedir. Onlar, yemeği Avrupa gezi anlatılarında da rastlandığı şekilde kullanırken, bazı açılardan da o anlatılardan ayrılmışlardır ki, bu fark da Osmanlı ve Avrupa gezi edebiyatlarının ve onların yemeğe yaklaşımlarının karşılaştırmalı bir incelemesinin verimli bir araştırma sahası olduğuna işaret eder
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 39 Issue: 39 |