Ayyubids XII and XIII. the dominiance they had maintained for nearly a century in Egypt, especially in Yemen, Syria, al-Jazeera and Southheast Anatolia in the centuries changed the fate of the states that came after them in the middle east. Saladin, who is considered the founder of the Ayyubid state, took action to protect the legacy of Nur al-din Zangi, who trained him and gave him importent duties, and was able to achieve this to a great extent with the support of the Turkoman tribes and Kurdish tribes. After the death of his uncle Shirkuh, Saladin became the wizier of the Fatimid Caliph Adid Li-din allah and didnt officially put on end to the Fatimid state, despite the pressure they had created by Nur al-din Zangi and Abbasid caliph, until his death. Although he ended the Fatimid state with death of caliph Adid li-din allah, he didin’t completely abolish its administrative and military institutions. During the Saladin’s first three year term as Fatimid wizier, he continued to give duties to Fatimid bureaucrats who acted with him in the Ayyubid state he had established, and gave special importance to benefiting from their administrative experience. Saladin combined the Zangi state bureaucracy and military organization, where he was educated, with the Fatimid bureaucracy and military organization, and went for an original administrative-military structure, and the effect of this new structure was seen in all levels of the state, especially in the wars he waged against the Crusaders and the rebel groups.
Eyyûbîler’in XII ve XIII. yüzyıllarda Mısır başta olmak üzere Yemen, Suriye, el-Cezire ve Güneydoğu Anadolu’da bir asra yakın sürdürmüş oldukları hâkimiyet, Ortadoğu’da kendisinden sonra gelen devletlerin de kaderini değiştirmiştir. Eyyûbî Devleti’nin kurucusu sayılan Selâhaddîn-i Eyyûbî kendisini yetiştiren ve önemli görevler veren Nûreddin Zengî’nin vefatıyla birlikte onun mirasını korumak maksadıyla harekete geçmiş ve bunu başta kendi ailesinin tamamının yanında durması ve Türkmen boyları ve Kürt aşiretlerinin destekleriyle önemli ölçüde gerçekleştirebilmiştir. Selâhaddîn-i Eyyûbî amcası Şirkûh’un ölümünden sonra Fâtimî halifesi Âdıd Li-Dînillâh’ın veziri olmuş ve o vefat edene kadar başta Nûreddin Zengî ve Abbasi halifesi olmak üzere oluşturmuş oldukları baskıya rağmen Fâtımî devletine resmî olarak son vermemiştir. Halife Âdıd Li-Dinillâh’ın ölümüyle birlikte Fâtımî devletini nihayete erdirse de idarî ve askerî kurumlarını tamamen feshetmemiştir. Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin Fâtimî veziri olarak görev yaptığı ilk üç yıllık döneminde kendisiyle birlikte hareket eden Fâtımî bürokratlara kurmuş olduğu Eyyûbî Devletinde de görevler vermeye devam etmiş ve onların idari tecrübelerinden istifade etmeye özel önem vermiştir. Selâhaddîn-i Eyyûbî kendisinin yetişmiş olduğu Zengî Devleti bürokrasisi ve askerî teşkilatını Fatîmî bürokrasisi ve askerî teşkilatıyla mezc ederek orijinal bir idarî-askerî yapılanma yoluna gitmiş olup özellikle Haçlı ve diğer isyancı gruplara yönelik yapmış olduğu savaşlarda bu yeni yapının etkisi müspet anlamda devletin tüm kademelerinde görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 26, 2022 |
Submission Date | April 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası