John Locke’un meşhur An Essay Concerning Human Understanding eserinin 1694 yılındaki ikinci baskısının ikinci kitabına 27. bölüm olarak eklediği Of Identity and Diversity (Özdeşlik ve Başkalığa Dair) başlığı ilk yayımlandığı günden itibaren sayısız tartışmayı beraberinde getirmiştir. Locke’un bu teorisinin bu kadar yoğun şekilde tartışılmasının sebepleri arasında teorinin anlaşılmasın güçlüğü ön plana çıkar. Locke kişisel özdeşliği tanımlarken hem materyalist hem de ruhsal töz öğretilerinden bağımsız biz pozisyon almaya gayret gösterir. Bu durum onu kişi, töz ve özdeşlik gibi terimlerin tanımını en baştan yapmaya zorlar ki bu tanımların her biri beraberinde yeni problemler getirmektedir. Locke kişisel özdeşlik sorununun çözümünde bilinci anahtar rolde kullanır ve Locke bunu düşünen tözden farklı bir şey olarak tanımlar. Bu çaba zihin felsefesi çalışmalarının geleceğini şekillendirecek bir girişim olsa da Locke’un döneminde bilinç henüz yeni yeni tartışılan bir kavramdır ve Locke’un bilinç ile tam olarak neyi kastettiği çoğu zaman anlaşılamamıştır. Onun bilinç ile aslında hafızayı kastettiğini düşünenlerin sayısı az değildir ve bu yorum Locke’un teorisini ciddi eleştirilere açık hale getirmektedir. Bir diğer eleştiri ise bu teorinin kendi içerisinde tutarsız olduğudur. Bu görüşe göre Locke’un bölümün başında özenle kurmaya çalıştığı düşünen töz-bilinç ayrımı bölümün son kısımlarına gelindiğinde yine Locke tarafından ortadan kaldırılmış veya en azından, bu ikisi arasında keskin bir ayrım yapılamayacağı kabul edilmiştir. Kısaca kişiyi geçmişteki veya gelecekteki olası haliyle özdeş kılan şeyin ne olduğunu soran kişisel özdeşlik problemi; töz, ruh ve zihin hakkında ciddi tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Teorinin içerisindeki sorunlara rağmen veya belki de bu sayede, Locke’un kişisel özdeşlik öğretisi kendinden sonraki İngiliz felsefesinin temel tartışma konularından biri haline gelmiştir. Bu çalışma Locke’un kişisel özdeşlik öğretisindeki problemleri üç ana başlık altında ortaya koymayı amaçlamaktadır.
The chapter “Of Identity and Diversity”, John Locke added to the second edition of his work “An Essay Concerning Human Understanding” as the 27th chapter of Book II, almost instantly became a central topic of controversy. The controversy surrounding Locke’s theory of personal identity lies the difficulties faced in its reception. When defining personal identity, Locke strives to assume a position that is independent of the teachings of both the material and spiritual substance. This forces Locke to make definitions for person, substance and identity from the scratch and each of these definitions bring with them new questions to be answered. The key Locke employs in his attempt to unlock the problem is consciousness and Locke defines it as something different from the thinking substance. Although this attempt proved influential on the future of philosophy of mind, consciousness was quite a new discussion topic in Locke’s day and thus, it was mostly unclear as to what Locke exactly meant by it. Many assumed that by consciousness Locke referred to memory and this interpretation made Locke’s theory prone to criticism. Another criticism is that Locke’s theory is incoherent within itself. This view argues the separation of thinking substance and consciousness that Locke so strictly worked to establish at the beginning was removed or at least they were accepted to be not that separate after all, by Locke himself again as the chapter progressed. The problem of personal identity asks what makes a person identical to a past or future self and thus leads to serious controversies about substance, soul and mind. Despite its problems or maybe thanks to them, Locke’s theory became a central topic of discussion in British philosophy that followed. This paper aims to present the contradictions and other problems in Locke’s theory of personal identity under three categories.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | RESEARCH ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | August 2, 2022 |
Submission Date | April 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 2 |
Hope to be enlightened in the light of knowledge ....
ODÜSOBİAD