Olympos Likya Bölgesi’nde yer alan liman kentlerinden birisidir. Kentin merkezinde yer alan Episkopeion (Piskoposluk Sarayı) yaklaşık 128x68 m. ölçülerinde anıtsal bir kompleks olarak düzenlenmiştir. Kompleks içerisindeki sirkülasyon vestibulum ve koridorlarla sağlanmıştır. Olympos episkopeionu içerisinde yer alan peristyl diğer piskoposluk saraylarındakilerden farklı olarak sadece çevresindeki mekânlara geçiş sağlayan bir birim değildir. Konumu ve düzeni nedeniyle yapının su kültüyle ilişkili ve şifa amaçlı dini bir kullanımı olduğu anlaşılmaktadır. Bu özelliği peristylin kompleks içerisinde sıklıkla ziyaret edilen bir birim olduğunu göstermektedir. 2014-2015 yıllarında peristylde yapılan kazılarda M.S. 6. yüzyıl başına tarihlendirilen mozaik döşeme tespit edilmiştir. Mozaik zeminde beş farklı bani tasviri ve kadın biçiminde yapılmış κτίσις, χάρις, ἀνανέωσις (ktisis, kharis, ananeosis) kişileştirmesinden oluşan toplam altı insan figürü görülmektedir. Olympos’taki bani tasvirlerinden üçü peristylin doğu portikosunda üçlü kemer düzenlemesinin içerisinde törensel bir havada gösterilmişlerdir. Mozaikteki bu kemer düzenlemesi, yapıdaki tuğla işçilikleri ve rozetler ile birlikte düşünüldüğünde bu mimari tasvirin peristyldeki çeşme ya da portikonun bir yansıması şeklinde yapılmış olduğu görülmektedir. Bu banilerden ikisi kendilerini στρουκτώρ(ιον) (struktorion) ve πινκέρνης (pinkernes) ünvanlarıyla birlikte hizmetkâr gibi tasvir etmişlerdir. Kişileştirme ile birlikte ele alındığında bu mozaik pano Tanrı’nın lütfuyla onun yüce gönüllü hizmetkârları tarafından gerçekleştirilen imar ve yenilenme faaliyetlerini tanımlamaktadır. Erken Bizans döneminde hayırsever kişiler özellikle kiliseye veya kilise aracılığıyla halka yaptıkları yardımları, yapıların görünür kısımlarında giderek daha fazla göstermeye başlamışlardır. Peristylin güneyindeki mozaik panoda yer alan iki insan figürünün başlarının üzerinde isimleri yazmadığından; bu figürlerin yaşayan belli kişileri işaret etmediği ve figürlerin ellerinde tuttukları balık, başak demeti ve orak, yanlarında gösterilen balık ağı ve çoban asası gibi semboller nedeniyle kentteki farklı meslek gruplarını temsil ettikleri düşünülebilir. Episkopeion peristyli mozaiklerindeki ve kentteki diğer yapılarda tespit edilen zemin mozaikleri ve duvar resimlerinde yer alan figürlü tasvirlerin insan eliyle tahrip edilmemesi İkonoklazma süreci başlamadan önce kentin terk edilmiş olduğunu düşündürmektedir. Bu çalışmada mozaiklerdeki insan figürleri Akdeniz’deki diğer yerleşimlerle karşılaştırılarak kendi konteksti içerisinde değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 27 |