Korkut Tuna is an important sociologist belonging to Istanbul School in Turkish sociology. He has produced original works in the fields of city sociology, knowledge sociology and Turkish sociology. The sociological approach of Tuna is fed by the accumulation of the geography and history in which it lives. In his sociology, the city is outside and across the eurocentric view. Korkut Tuna draws attention to the fact that today the city issue is handled through the industrial revolution. In this context, he emphasizes that a revolution is taking place in the development process of the Western world. Thus, he states that the information about the Western city has been universalized. It is a great mistake to describe the city, which was unique to the East for centuries, through the industrial revolution that occurred only a few centuries ago. According to him, there are two different city concepts in the East and the West. With the influence of the central union, the first cities emerged in the East and spread to the Western world over time. In the spread of cities, the relations between East and West are deterministic. Cities in the East have emerged as a result of their internal dynamics. In the West, cities have emerged as far as they can relate to the East. In other words, it was able to emerge under the influence of an external element. The explanation brought by the Western world is valid for its own cities and cannot be universalized. In this context, the subject of the city cannot be explained by the information produced by a single understanding of sociology
Korkut Tuna, Türk sosyolojisi içerisinde İstanbul Ekolü’ne mensup önemli bir sosyologdur. Şehir sosyolojisi, bilgi sosyolojisi, Türk sosyolojisi alanlarında özgün eserler vermiştir.Tuna’nın sosyolojik yaklaşımı, yaşadığı coğrafyanın ve tarihin birikiminden beslenmektedir. Onun sosyolojisinde şehir, avrupamerkezci bakışın dışında ve karşısındadır. Korkut Tuna, günümüzde şehir konusunun sanayi devrimi üzerinden ele alındığına dikkat çekmektedir. Bu çerçevede Batı dünyasının gelişim süreci içerisindeki bir devrimden hareket edildiğini vurgulamaktadır. Böylece Batı şehrine dair bilginin evrenselleştirildiğini dile getirmektedir.Yüzyıllar boyunca Doğu’ya özgü olan şehri, yalnızca birkaç yüzyıl önce meydana gelen sanayi devrimi üzerinden tanımlamak büyük bir hatadır. Ona göre Doğu’da ve Batı’da iki farklı şehir anlayışı bulunmaktadır. Merkezi birliğin de etkisiyle ilk şehirler, Doğu’da ortaya çıkmış, zamanla Batı dünyasına yayılmıştır. Şehirlerin yaygınlaşmasında, Doğu ve Batı arasındaki ilişkilerin belirleyiciliği bulunmaktadır. Doğu’da şehirler, kendi iç dinamiklerinin sonucu ortaya çıkmıştır. Batı’da ise şehirler, Doğu ile ilişki kurabildikleri oranda ortaya çıkmıştır. Başka bir ifadeyle dış bir unsurun etkisiyle ortaya çıkabilmiştir. Batı dünyasının getirmiş olduğu açıklama, kendi şehirleri için geçerli olup, evrenselleştirilemez. Bu bağlamda şehir konusu, tek bir sosyoloji anlayışı tarafından üretilmiş bilgilerle açıklanamaz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2020 |
Acceptance Date | September 2, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 16 Issue: 30 |