Kur’an, her topluma kendi dili ile peygamberler gönderildiğini, peygamber gönderilmedikçe azap edilmeyeceğini bildirmektedir. Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar geçen süreçte insanlığa gönderilen peygamberlerin sayıları ve kimlikleri hakkında, Kur’an’da ve Kitab-ı Mukaddes’te isimleri verilenler dışında net bir bilgi bulunmamaktadır. Hadislerde 124.000 civarında peygamber gönderildiği bildirilirken bu peygamberlerin hangi toplumlara, ne zamanda gönderildikleri bilinmemektedir. İnsanlık tarihinde peygamberliği ile ilgili net bilgiler olmamakla birlikte getirdiği ilkeler ve söylemleri ile tevhit anlayışına paralel esasları dile getiren kimselerin varlığı dikkat çekmektedir. Bu kişilerin fikirleri ve savundukları ilkeler dikkate alınarak peygamber olabilecekleri dile getirilmektedir. Budizm’in kurucusu (Siddhartha Gautama) Gotama Buda hakkında da bu iddialar ileri sürülmektedir. Bütün dinlerin kökeninde vahyin varlığını savunmakta olan İslam, insanlığın ilk inancının kâinatın yaratıcısı bir Allah’a inanma temeline dayanan Tevhid olduğunu söylemektedir. Hemen bütün toplumlarda ortak görülen ve evrensel değerler olarak kabul edilen doğruluk, ana babaya itaat, hırsızlık yapmamak, cana kıymamak, zina etmemek gibi prensiplerin varlığı ve kutsal metinlerde yer alması bu iddiayı desteklemektedir. Ahlaklı toplum yapısı oluşturmayı amaçlayan Budist metinlerinde de bu ortak değerlerin sıklıkla zikredildiği dikkat çekmektedir. Bu makale de evrensel sayılabilecek ortak değerlerden Kur’an ve Kitabı Mukaddeste dile getirilenlerin bazılarının Suttanipata’daki izdüşümleri üzerine bir karşılaştırma yapılması planlanmaktadır. Yapılan bu karşılaştırma ile hemen her inanışın ahlaklı, insan haklarına saygılı bir toplum oluşturmayı hedeflediği ilkelerdeki benzerliğe dikkat çekilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 2 |