Tarihi çok eskilere dayanan mizojini ideolojisi, genel olarak kadına yönelik olumsuz bir tutuma sahip olmak, nefret duygusu beslemek ya da düşmanlık gibi anlamlarda kullanılır. Mizojini zihniyetinin ilkel toplumlardan modern toplumlara kadar neredeyse her toplumda hem zihinsel hem de eylemsel olarak yaşandığını söylemek mümkündür. Ataerkillik, insanlık tarihinin en ilkel tahakküm araçlarından biridir. Mizojini de bu anlayışın doğurduğu ve beslediği bir ideoloji veya zihniyet biçimidir. Mizojini anlayışı erkek cinsiyet karşısında kadını hep ötekileştirerek neredeyse kamusal alanın tamamında dışlamış ve kadına ikinci sınıfmış gibi aşağılayıcı bir tutumla yaklaşmıştır.
İşte mizojini ideolojisinin tarih boyunca kadına dönük olarak yarattığı ve “insanlık onurunu” hiçe sayan bu tutumunu tartışmak, çalışmanın temel hedefidir. Çalışmada felsefe tarihi boyunca yaşanan mizojinik tutum, fikirleriyle düşünce tarihinin temel taşları olarak görülen başta Platon, Aristoteles olmak üzere; Rousseau, Hegel gibi daha birçok filozof ve çağın kadınla ilgili düşüncelerinin izlekleri ortaya konulacaktır. “Sonuç Yerine” kısmında da mizojinik kültürün veya ideolojisinin kadına reva gördüğü ve her boyutuyla insan onuruna aykırı olan bu tutumun değiştirilmesi için feminizmin bir alternatif olup olmayacağına gönderme yapılarak tartışma sonlandırılacaktır.
The ideology of misogyny, which dates back to ancient times, is generally used to mean having a negative attitude towards women, having a feeling of hatred or hostility. It is possible to say that the mizojini mentality is experienced both mentally and practically in almost every society, from primitive societies to modern societies. Patriarchy is one of the most primitive instruments of domination in human history. Misogyny is a form of ideology or mentality that is born and nurtured by this understanding. The understanding of misogyny has always marginalized women in the face of the male gender, excluding them from almost the entire public sphere, and approached women with a humiliating attitude as if they were second class.
Here, the main aim of this study is to discuss the attitude that disregards the “human dignity” created by the ideology of misogyny towards women throughout history. The misogynistic attitude experienced throughout the history of philosophy, especially Plato and Aristotle, who are seen as the cornerstones of the history of thought with their ideas; the themes of many philosophers such as Rousseau, Hegel and the thoughts of the age on women will be revealed. In the “Instead of Conclusions” section, it will be discussed whether feminism can be an alternative to change this attitude, which is against human dignity in every aspect and that misogynistic culture or ideology favors women.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.