In this article the metacognitive model which is one of the approaches in explaining the obsessive compulsive disorder is reviewed. A key feature of the metacognitive model is that irrespective of the content of both intrusions and beliefs about the self or the world, obsessive compulsive symptoms are caused by a small set of specific metacognitions concerning the power and significance of thoughts and how to react to them. Studies support the role of metacognitive beliefs and processes in predicting obsessive compulsive disorder symptoms and emphasize the importance of metacognitive beliefs and processes in formulating obsessive compulsive problems.
Bu makalede, obsesif kompulsif bozukluğu açıklamakta kullanılan yaklaşımlardan biri olan üst-bilişsel yaklaşım ele alınmıştır. Üst-bilişsel modelin temel özelliği obsesif kompulsif belirtilerin, kendilik ya da dünya ile ilgili inançların ve girici düşüncelerin her ikisinin de içeriğinden bağımsız olarak, düşüncelerin önemi ve gücü ve onlara nasıl tepki verilmesi ile ilgili belirli bir üst bilişler dizisi tarafından oluştuğunu ileri sürmesidir. Yapılan çalışmalar üst-bilişsel inançların ve süreçlerin obsesif kompulsif belirtilerin önemli yordayıcıları olduğunu desteklemekte, üst-bilişsel inançların ve süreçlerin obsesif kompulsif sorunları formüle etmedeki önemini vurgulamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 7 Issue: 2 |